Kayıtlar

VALLAHİ KISKANDIM - 25.04.2020 - KISA YAZI

Biraz önce İngiltere'den bir arkadaşım aradı. Lak-lak, sohbet derken; "Allah'tan İngiliz Hükümeti baştan 10.000 Sterlin verdi bizlere de, rahatız" dedi. "Kaç para lan bu Türk Lirasıyla" diye sordum. "90.000 TL" dedi. "Yuh! Virüse duacısınızdır herhalde." "Yoooo..." diye de cevaplamaz mı, hiç önemli bir şey değilmiş gibi. 'Kıskanmadım' dersem yalan olacak.

MASKE MACERALARIM - 3711 - YAZI

Dostlarım, Bugün hiç havam yok. Klavyeye gitmiyor ellerim. İnsanların göz göre ölümleri bile umursanmıyor bu ülkede. Maske neymiş? Maske midir umursanacak olan? Mizahi hiç bir şey karalamak gelmiyor içimden. Bugün arabesk günümdeyim belli ki. Acılarımı dağlayan müzikler dinleyip, acılarımın şiirlerini yazmalıyım. Yine de boş bırakmayacağım 3712. macera sayfamı. Hadi bakalım. Düşünün ki, hemen bütün insanlar zaten maskeli. Gerçek yüzünüzü görebildiniz mi hiç aynada? İnsan yapımı maskelere ne gerek vardı ki? Kimisinin onlarca doğal maskesi var. Bir kaçı virüse karşı da korurdu bizi. Size 27 Ocak 2020'de yazılmış, konusu maske olan bir yazımı sunuyorum bugün. Güldürmeyecektir. Bu nedenle affedin beni lütfen. NASİHAT 4 MASKE, 5 YÜZ (Bu yazı onlarca yıllık tecrübeyle yazılmıştır. Ve inanın, her cümle satır başı olsa da şiir değildir. 'Şiir' derseniz ona, gereksiz bir itibar yüklemiş olacaksınız çünkü.) En az dört maskeniz olacak şu yalan-dolan hayatt...

DÜŞMAN BİLE OLSAN OLAMAZ - 25.04.2020 - YAZI

Düşman bile olunsa, bu kadar kalpsiz, bu kadar zalim, bu kadar vicdansız, bu kadar insafsız olunamaz. Bu nasıl nefret, bu neyin öfkesi, bu neyin hırsı, bu neyin kini, bu nasıl umursamazlık, insana insanlığını bile unutturan? Ve sen 'Allah için davrandığıñı' söylersin. Anlayamıyorum.

BİTER Mİ HİÇ GRUP YORUM ÖLÜMLERLE - 24.04.2020 - YAZI

Grup Yorum... Ölüm oruçlarında bir can daha eksildi. Ve maalesef dünya aynı dünya. Bu konuda yazmak haramdır artık bize. Kalemimi kırıyorum Biter mi hiç Grup Yorum ölümlerle?

MİZAH YAPMIŞIM N'OLMUŞ - 24.04.2020 - ŞİİR

Mizah yazmışım n'olmuş? Gülmüşüm, güldürmüşüm... Yine gece olacak. Yine karanlık basacak.

BEN MUHALİFİM -24.04.2020 - YAZI

Dostlarım, Bir konuya açıklık getirmeliyim sanırım. Ben muhalif bir insanım. Ve yapım gereği, haftalar önce maske gönderimi konusunda verilen sözler -ve hatta kolonya- yerine getirilmediği için, bu konuya yönelik mizahi eleştirilerimi sürdürmekteyim. Ama bu demek değildir ki, her gidişat olumsuzdur, her şey kötüdür. Değil... Türkiye’nin sağlık altyapısının, bütün eksikliklerine, bütün aksaklıklarına rağmen hiç de fena olmadığı bir gerçek. Sağlık hizmetlerinin eşit ve adil dağılımından söz etmiyorum, dikkat edin. Tabii idari-iktisadi sistemi nedeniyle, bir Küba olamayacağı da bir diğer gerçek.... Eğer ki en başlarda yapılan, umrecilerin ellerini, kollarını sallaya sallaya ülkeye serbest girişleri, bir süre yurt dışından gelenlerin karantinaya alınmaması, camilerin toplu ibadete geç kapatılması, bilim kurulları erken oluşturulmuş olsa da, 2 ay boyunca hemen hiç bir aktivite göstermeden toplantı dışında bir şey yapmaksızın beklemesi-bekletilmesi, Türk Tabipler Birliği ve Eczacılar Od...

HAYATA AŞKLA BAĞLILIK ŞARLO - 24.04.2020 - YAZI

Gülmek... Aşkla sevdiğinin ifadesidir hayatı. Şarlo örneği vermiştim size. Bütün dünyayı güldüren o adam, çocukluğundan beri acılarla kavrulmuştu. Ve ölene kadar hiç unutmadı gerçekliğini. Güldürürken, gülerken, ölürken... Hayata aşkla bağlıydı.

MASKE MACERALARIM - 3710 - 24.04.2020 - MİZAH - YAZI

Sağlık Bakanı’mdan bir mesaj geldi dün. Diyor ki, ‘Sevgili vatandaşım, -ha şimdi sevgili olduk değil mi?- maske kodun gelmediyse en yakın eczaneye git ve TC kİmlik numaranı vererek maskeni al.’ Gittim eczaneye. Ana adı, baba adı, doğum tarihi, anne kızlık soyadı vb. Bu anne kızlık soyadına da ne kadar meraklılar yarabbim. Size ne yav benim annemin kızlık soyadından. Ben bile öğrenene kadar ne eziyetler çektim. Çoktan göçüp gitmiş kadın. Hem bu kadın-kız ayrımdan da şikâyetçiyim bak. Ne demek yani, sana ne benim annemin bakirelik döneminden. Ayıptır yahu. Neyse... Eczacı girdi kayıtlara. “Maskeniz gelmemiş.” ‘Nasıl olur? Bakanım ‘geldiğini’ yazmış, ‘Masken eczanede, git al eczaneden’ diyor. Şaşkınlıkla beni izliyor eczacı. ‘Bizzat şahsıma mesaj göndermiş hem de. Söylemesi ayıp, teyzemin halasının kuzeninin dayısının arkadaşı olur kendisi. Ah kartviziti de vardı da, evde unuttum.’ “Olabilir” diyor eczacı alaycı bir tavırla ve ekliyor: “Bakana bir telefon açın da hangi e...

> BİR DEMET YASEMEN - 24.04.2020 - YAZI

Bir dostum yönlendirdi bu saatte. Zeki Müren dinliyorum. 'Bir Demet Yasemen.' İnsan ölüme gıpta eder mİ? Ben Zeki Müren gibi ölmek isterdim. Sahnede... Elimde mikrofon... Ve en sevdiğim işi yaparken... Ahh!

SEVİYORUM BU EMEKTAR TOPRAKLARI - 24.04.02020 - ŞİİR

ah seviyorum bu emektar toprakları çığlığını haykırışını seviyorum terkedemediğim kaleminde yaşanan aşkları şairin kağıtlardaki göz yaşlarını ölümlerini bile seviyorum ey hayat davetlerini ölüme seviyorum yapayalnız hasretliğini kalbimin çırılçıplak tenimde Seviyorum Seviyorum seviyorum yaralarımdaki tuzu uzaktan okşamalarımı saçlarını seni seviyorum ey şair kalbimdeki sızını seviyorum seni seni seni seviyorum seni

NE YASAKMIŞ HA - 23.04.2020 - YAZI

Vay be! Ne yasakmış ha. Arabalar geçiyor konvoyla. Millet dışarılarda. Bu tamam, kabul edilebilir de. Her tarafta polisler. Buna rağmen silahlar susmuyor. Tek tek değil, ardı ardına. Otomatik. Kim sıkıyor bu silahları?

GÜNÜMÜZÜ ÇAĞRIŞTIRMIYOR MU - 23.04.2020 - MÜZİK - KISA YORUM

Günümüzü çağrıştırmıyor mu? Saksafon hariç.

MASKE MACERALARIM - 3709 - 23.04.2020 - MİZAH - YAZI

Erken kalktım bu sabah. "Şu 'Maske Maceralarım'ı yazayım da kurtulayım" dedim. Kolay değil. Hayranlarım çok baskı yapıyor. Yaz, yaz, yaz... 'Sürekli tezahürat.' Neyse... Çok bunaldım. Dışarı atmam lâzım kendimi biraz. Açık havada oksijen solumalıyım. Sokağa çıkma yasağı var ya biraz tedirginim. Ama sokaklar bomboş. Virüs kapma ihtimalim hiç yok yani. Köpüğü de alıp yanıma, pijamalarla iniyorum aşağıya. Apartman köşelerinde gizlenerek ve biraz da sürünerek caddede yol alıyorum. Görevli midir bilmem ama, ara ara arabalar geçiyor. Aha! Bir polis arabası göründü uzaktan. Yandık. Gizlenebilecek hiç bir yer yok. Heykel pozisyonu alsam... Köpük işi bozar, yutmazlar. Ya da erkek köpek gibi işeme pozisyonu alayım en iyisi. Bir ayağım havada, başım aşağıda, gerim gözükür sadece. Dikkat çekmez, görünen bölgeye özel bir ilgileri yoksa. Köpek zannedip geçerler, ya da sokak delisi... Köşe bir yerde pozisyonumu alıyorum. Yutmadılar. Siren çalarak...

VE ÇOCUKLAR BENİM ÇOCUKLARIM - 23.04.2020 - YAZI

Ve çocuklar... Ne zaman ki şiddet görmeyecekler, Ne zaman ki itilip-kakılmayacaklar, Ne zaman ki eşit şartlarda ve adaletle büyüyecekler, Ne zaman ki hepsi okula gidebilecek örneğin, Ne zaman ki tek biri bile ağlamayacak sevgisizlikten, Ne zaman ki hepsi tok girebilecek yataklarına, Ne zaman ki kara kışda ayakkabısız, paltosuz bırakılmayacaklar, Ne zaman ki çalışmak zorunda kalmayacaklar, Ne zaman ki kız-erkek demeden ayrımsız büyüyecekler, Ne zaman ki çocuk gelin olarak satılmayacaklar, Ne zaman ki kahkahalarla oynayabilecekler oyunları, Ne zaman ki bir birey olarak saygı görecekler toplumda, Ne zaman ki, sevilecekler, sadece çocuk oldukları için, Ne zaman ki anneleri, babaları tarafından kucaklanıp, öpücüklere boğulacaklar, Ne zaman ki oyuncak olarak silah verilmeyecek ellerine, Ne zaman ki çocuk asker olarak sürülmeyecekler cepheye, Ne zaman ki peşkeş çekilmeyecekler ideolojilere, O zaman gönül rahatlığıyla ve coşkuyla kutlayacağım bayramınızı. İnsan soyunun narin çiçekleri... Ç...

> BENİM SEVDİĞİM AŞK - 22.04.2020 - KISA SÖZ

SEN DEĞİLSİN BENİM SEVDİĞİM BENİM SEVDİĞİM AŞK

PALYAÇO DEYİP GEÇME - 22.04.2020 - YAZI

Palyaço deyip geçme. Makyajını silip, kıyafetlerini çıkarttığında, senin acılarından daha az değildir onun acıları. Bütün dünyayı halâ güldüren Charlie Chaplin, nam-ı diğer Şarlo sokaklardan gelme değil miydi? 70 yaşında yazdığı şiir, bu gerçeği çok güzel anlatıyor: "Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda anladım ki; Duygusal acılar ve keder bir uyarıydı bana, Kendi gerçeğime karşı yaşadığımı anımsatan."

SEN BEN GİBİ KİŞİLER - 21.04.2020 - YAZI

Adları önemli değil. Nereye baksam, nereye gitsem, hangi sayfayı çevirsem... Kişiler... Sen-ben gibi kişiler. Ha Hitler... Ha Napolyon... Ha Sultan Mehmet... Ha Aristo... Ha din-cemaat liderleri..... Ha akiller ya da akil zannedilenler... Ne farkeder? Adı her ne olursa olsun işaret edilen bir başkası. Senden daha akıllı değil, daha zeki değil. Daha insan değil. Belki 'insan' bile değil. Ama konjonktür itibariyle daha şanslı oldukları tartışmasız. Ve iyi hatip oldukları... Ve parasal ve olanaksal ve çevrelerine topladıkları insan sayısı bakımından... Güçlü oldukları... Düşündün mü ey beşer? Onlar da ölümlü... Onlar da beşer. O güçler sende olsaydı eğer, kimbilir ne güzel olurdu dünya. O tanrısal zannettiğin güçler. Onların hepsi sen gibi dostum. Onlara ister saygı göster, ister sev onları, istersen fikren ve fiilen önderin olsunlar... Ama kişileri tanrısallaştırma. Kişileri kutsallaştırma. Kişileri tabulaştırma. Kişilere tapınma. Yeter! Aklını kullan! Bunu yapma!

MASKE MACERALARIM - 108 - 21.04.2020 - MİZAH YAZI

(30 odalı otelde 130 numaralı oda olur da, bende niçin 108 numaralı maceralarım olmasın?) Hemen oturduğumuz dairenin yanındaki apartmanın giriş katı eczane. Sanırım benim maskeleri, en yakın eczane o olduğuna göre, oraya göndereceklerdir.’ Bir varsayım işte. Tümden gelirim mi, tüme giderim mi bilemiyorum artık. Belki de basit Aristo mantığıdır, kim bilir? Mal bulmuş mağribi gibi fırlıyorum yerimden. Salon penceresinden uzanıp bakıyorum aşağıya. Eczane sırasında 4 kişi var. ‘İyi’ diyorum ‘çok değilmiş.’ Hızlıca giyiniyorum, iniyorum aşağıya. Yahu ne zaman 10 kişi oldu. 2’ şer metre sosyal mesafe bırakmış millet. Sanki genelev sırası: 20 m. ‘Olsun’ diyorum. Giriyorum sıraya. Maskesizim ya önümdeki kadın acaip tedirgin. Boyna uzaklaşıyor benden. Kendimi aşağılanmış hissediyorum. ‘Ne yapayım maskem gelmedi’ diye sesleniyorum; duyması için biraz yüksek sesle. ‘O zaman çıkmayın kardeşim dışarıya’ diye çıkışıyor. Kadındır, haklıdır. Başımı öne eğiyorum, ağzımı kapatıyo...

BUGÜN MASKE MACERALARIM YOK - 20.04.2020 - YAZI

Dostlarım; Bugün 'MASKE MACERALARIM' yok. Aslında sabah yazdım. Ama alaya dayalı, mizahı bir yazıyı paylaşmak istemedim bugün. Nisan'ımın doğum günü büyüsünü bozmak istemedim. Yarın paylaşacağım. Sevgiyle.. (Sanki binlerce hayranım dört gözle bekliyordu da... Ama olsun. Bilin istedim.)

> BUGÜN GÜNLERDEN NİSAN - 20.04.2020 - YAZI

Bu gün günlerden Nisan! Nisan yağmurlarıyla girdin hayatımıza. Annenin, benim ve ablalarının sevinci oldun. Gururu oldun. Bizi yücelttin. Yüksek karakterin, zarif duyguların, kalbinin güzelliği ve akli melekelerin ile bizi de değiştirdin. Şanssız doğum günleri yaşarsın yavrum. Geçen yıl annen... Ayten... Bu yıl biz bize.. Sokağa çıkman bile yasak. Ama yine de, 16 yıl sonra, yine bir Nisan yağmurunda aramızdasın. İçimizdesin. Seni seviyoruz benim kızım. Hep... hep... hep... hep... Mutlu olmandır bütün dileğim.