, YALNIZLIĞIN PANZEHİRİ

 Neden bilmem.

Son günlerde şu karaoke olayına çok sardırdım sanırım.
Belki farketmişsinizdir.
Yaklaşık bir ay öncesi başladı bu meşgale.
'Meşgale' dedim de öyle zaman alıcı bir olay değil.
Topu topu 20 dakika, yarım saat.
Boşa mı geçiyor dersiniz?
Değil.
Tersine fazlasıyla dolu geçiyor.
Zamanın akışına bir türlü ayak uyduramayan ben, o miskin kaplumbağa, o yarım saatlik zamana bir tazı hızıyla ayak uyduruyorum.
Neden mi?
Çünkü o sırada hiçbir şey düşünmüyorum.
Tıpkı sinemada iyi bir film izler gibi.
Sadece ilgili şarkıya odaklanıyor beynim.
Sadece beynim mi?
Kalbim de...
Annem yüzlerce kere söylemiştir çocukluğumda-gençliğimde.
Şarkıcı olmamı isterdi ve 'şarkıcı ol' diye söyler dururdu.
Garibim içinde kalmış.
İzmir Radyosu sınavlarına girmiş ve kazanmış da zamanında, baskıcı dedemin (kendisini hiç tanımadım) korkusundan tekrar gidememiş bile yavrucak.
Çok güzel ve içli söylerdi.
Müthiş bir hüzün düşerdi şarkılarından.
Şimdilerde onu çok iyi anlamaktayım.
Hayatım boyunca şarkı söylemeye utanan ben, neredeyse sahnelere fırlayacağım.
Ne muhteşemmiş meğer.
Ne doyurucuymuş duygusal olarak.
Ne keyifliymiş.
Bambaşka bir dünya sanki.
Keşke dinleseydim de annemi, ne politika, ne sevdalar, ne yazmalar, ne sonucunda gelen bedeller, acılar...
Şarkılar söyler yalnız olmazdım şu viran hayatta.
Şarkılar yalnızlığı da unutturuyorlar çünkü.
Sevgiyle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANDIRA'LI BİR ÇİNGEN - MUSTAFA KANDIRALI - YAZI

MİLİTARİZM, ASKERİ DARBELER, DEVRİMLER - YAZI - SİYASİ

MOMMY MOMMY - YAZI

DAHA 13 KERE İNTİHAR EDEBİLİRSİN - YAZI

> BABAYIM BEN - ŞİİR

BİR YALAN TAKTİK - İYİ POLİS - YAZI - POLİTİK

HAY BEN BÖYLE TOPLUMUN - KISA YAZI