HAYAT MI PALAVRACI HAYALLER Mİ PALAVRA ŞİİRLER Mİ PALAVRACI
Ne demiş Nazım: 'Güzel günler göreceğiz çocuklar.'
Ne zaman?
Ve Adnan Yücel:
'Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek'
Ne zaman?
Hayallerimiz uymaz mı acep hayatın gerçekliğine?
Ya da palavra mıdır bütün şiirleri, dünya şairlerinin?
Palavra mıdır, kof mudur bütün umutlar?
Israrla söyleriz ki 'aşktır' diye, 'güzel günlerdir' diye.
Ben de terennüm ederim bunu devamlı.
'Bir palavracıdan farkımız kalmamıştır' gibi hissederim oysa.
Aşk yazarsın, melankolik olursun.
Dahası uçkur düşkünü olursun.
Sanki aşk sadece cinsellik ve seksle ilgiliymiş gibi...
Yeryüzünün aşkın yüzü olmasının seksle bir ilişkisi olabilir mi?
Bu ilişkiyi kurabilenler ahmaklardır sadece.
Güzel günler, barış, kardeşlik yazarsın, hayalperest olursun.
Ama yazmaya devam edersin yine de.
Bombalar altında çocuklar ölürken, alay edermişsin gibi gelir millete şiirlerinde.
Kötü günleri mi dile getirmeliydik?
Aşksız, sevgisiz bir dünyayı mı?
Lânet olsun.
Palavracı olmaya devam edeceğim ben.
Kendi yalnızlığım içinde boğulsam bile, yazacağım.
Yazacağım, aşk üstüne, barış üstüne, dostluk üstüne, erdem üstüne, insanlık üstüne.
Üzerimize katranı bulaşmış olsa da lânet olası hayatın.
(Nisan'ımı okula bıraktım, sabah çayımı içiyorum bu düşüncelerle? Çay keyfimin bile içine ediyorlar maalesef)
Yorumlar
Yorum Gönder