'AYTEN' KİTAP KAPAĞINA İLİŞKİN BİR AÇIKLAMA

 

Dostlar,

Gördüğünüz gibi AYTEN kitabının kapağında saplanmaya hazır bir bıçak resmi var.

Bu kapak resmi, bazı dostlarımızca, haklı olarak itici bulundu ve eleştirildi.

'Bir şiir kitabının kapağında bıçak resmi olmamalıydı vb.' gibi...

Yayınevi kapak çalışması yapıp, onaylamam üzere bana gönderdiğinde, geri çevirdim.

Ve kapakta gördüğünüz tasarımı önerdim.

Onlarda -sağolsunlar- bunu dikkate alıp, kapağı o şekilde yeniden dizayn ettiler.

Bir Leyna-Mecnun hikâyesini anımsatan önceki kapak, bu kitabın içeriğini doğru olarak tanımlamıyordu çünkü.

Ve çünkü bu kitap bir Leyla-Mecnun hikâyesi değil, ama bir Veda, dahası bir Vefa hikâyesiydi.

Bu kitabın her kelimesini, her cümlesini, her satırını yazarken bedenime bıçaklar saplandı.

Bırakın yazmayı, okurken bile o bıçaklar saplanmaya devam etti, ediyor.

O nedenle yazıldılar ve bitti.

Çok zorunlu olmadıkça da yeniden okuma yapılmadı.

Çünkü okumak, belki bıçak yaralarının değil ama, kalbimin acısını hayli arttırıyordu.

Bir savunma mekanizmasıydı belki benimkisi.

Bu kitap belli metodlarla, tekniklerle, biçemlerle, aruzla, heceyle, serbest, şu-bu ya da edebi kurallarla ve edebi kaygılarla yazılmadı dostlar.

'Peki bunca şiir nasıl kaleme alındı' diye soracaklar olursa eğer, onlara cevabım tek kelime olacak:

Gözyaşlarıyla

Sevgiyle...