KUDRET KÖKSAL

devrim için çıkmışız yola bayraklarımızda orak çekiç marşımız işçi marşı marşımız enternasyonal Paletler altında kanlandı 1 Mayıs Taksim meydanında vuruldu yoldaşlarım suikast silahları mevzilenmiş pencerelerinde göğe uzanan hain siperlerin kurşun sağnağı altında sniperlerin zihnimiz bembeyaz dolunay henüz doğmuş şaşkın bir tay filinta isyankâr taze nasırlı sağ yumruklarımız havada yolumuz balçık yolumuz diken nallamışız ayaklarımızı çivilemişiz topuklarımıza kanla harmanlamışız terimizi onurumuzu katık etmişiz taşımak için sırtımızda yarınları ilkesi yapmışız mücadelemizin bilimsel gerçekliği değildi yoldaşım değildi yarınlar hayal değildi Hüseyin’im değildi Çorum’un bağrında yangın cayır cayır yarınlar düşman değildi lâkin civa misali yarınlar ağır yarınlar prangalıydı yarınlara oysa tecrübemiz yarınlardı yalnızca bilinsin ki değildir kamburdan sırtımız eğriyse bugün yolda kesilmiş soluğumuz tamamlanamamış masalımız heybede çakımızın yanında İsveç malıydı çakılarımız koruyamadı bizi ...

 

 

sanılır ki aşk çocuğuyum işim gücüm kadınlar bebek bile değilim oysa söz konusu aşksa hayalimdedir aşklarım kimi şairdir İran'da mevcudu bile yoktur kiminin belli değildir kimliği yazar mahlasla kimi insan bile değildir bilemem her ne haltsa dizelerimde severim delice şiirlerimde sevişirim şehvetle yazılarımda ölürüm ölürüm ölürüm de dirilirim yoktur gerçekliği sanki rivayet bir kuştur Anka duyamam ah yoklardır göremem ah yoklardır kokuları yoktur ah ah dokunamam yoklardır ah ah yoklardır sadece kadınlar mı sanırsınız sadece uzuvlar mı değil cinsiyeti yoktur onların şekli şemali yoktur kimlikleri kişilikleri yoktur maddesi yoktur kavgadır bazen bazen hasret bazen bir çocuk bir köpek bazen kıvrımlarında beynimin kalbimin gizeminde hayallerime aşığım ben coşkuyla tutkuyla ölesiye narsistçe aşka aşığım

  Aşk, yalnızlığınıza konmuş bir serçedir.

KUDRET KÖKSAL : OKURLA BULUŞMALARA DAVET 10 Kasım 2021 448 Paylaş Geçmişi anlamayan geleceği inşa edemez. Savrulur durur da dalgalarda, küreksiz boş bir sandal misali, hedefine bir türlü ulaşamaz. Maalesef 12 Eylül Faşist Cunta dönemini yaşamamış olanlar ve özellikle genç arkadaşlarım, geçmişe pek vakıf değiller. X-Y kuşağından Z kuşağına kuşak kuşak geziyorlar ama, 68 kuşağını 78 kuşağını ve yaşananları pek bilmiyorlar maalesef. Bu durum çok da anormal değil tabii. Çünkü12 Eylül Faşizmi’nin temel hedefi politize olmuş gençliği depolitize etmekti ve bunu da başardılar. Politik bir gençlikten, alfabetik bir gençlik oluşturdular. Öyle de olsa biz ısrarla geçmişi anlatmaya devam etmeliyiz ve edeceğiz. Etmeliyiz ve edeceğiz ki, biz başaramamış olsak bile, onlar güzel ve aydınlık günleri inşa edebilmeyi başarabilsinler. Kitabı okuyan genç kardeşlerimin hemen hepsinin tepkisi şöyle oldu: “Bu kadarını tahmin etmiyorduk.” Oysa o kadarından kadarına neler yaşandı bu ülkede neler! Diyar-ı Bekir ...

devrim için çıkmışız yola bayraklarımızda orak çekiç marşımız işçi marşı marşımız enternasyonal Paletler altında kanlandı  1 Mayıs Taksim meydanında vuruldu yoldaşlarım  suikast silahları mevzilenmiş pencerelerinde göğe uzanan hain siperlerin kurşun sağnağı altında sniperlerin   zihnimiz bembeyaz dolunay henüz doğmuş şaşkın bir tay filinta  isyankâr taze nasırlı sağ yumruklarımız havada yolumuz balçık  yolumuz diken  nallamışız ayaklarımızı  çivilemişiz topuklarımıza kanla harmanlamışız terimizi onurumuzu katık etmişiz taşımak için sırtımızda yarınları ilkesi yapmışız mücadelemizin bilimsel gerçekliği değildi yoldaşım değildi yarınlar hayal değildi  Hüseyin’im değildi Çorum’un bağrında yangın cayır cayır yarınlar düşman değildi lâkin civa misali yarınlar ağır yarınlar prangalıydı yarınlara  oysa tecrübemiz yarınlardı yalnızca bilinsin ki değildir kamburdan sırtımız eğriyse bugün yolda kesilmiş soluğumuz tamamlanamamış masalımız heybede çakımı...

           öyle bir aşktı ki o            zamana sığmazdı aşk alıp başını giderdi ama zaman hep yerinde sayardı hiç bir şey istemezdi ne yatak ne oda ne ev sadece bir isteği vardı göz göze baktıkları bir yastık ve yastikta kavuşmuş iki el ve dizleri dizlerinde gözleri gözlerinde sevdiğinin tek kahramanı olarak sadece sevilmek lâkin bilemezdi ki sadece onu sevmekti zaten kumdan kalelerini yıkarken birer birer dünyayı insanı ve hayatı sevmek

  Aşk... Yalnızlığınıza konmuş bir serçedir .

Geçmişi anlamayan geleceği inşa edemez.  Savrulur durur da dalgalarda, küreksiz boş bir sandal misali, hedefine bir türlü ulaşamaz. Maalesef 12 Eylül Faşist Cunta dönemini yaşamamış olanlar ve özellikle genç arkadaşlarım, geçmişe pek vakıf değiller.  X-Y kuşağından Z kuşağına kuşak kuşak geziyorlar ama, 68 kuşağını 78 kuşağını ve yaşananları pek bilmiyorlar maalesef. Bu durum çok da anormal değil tabii.  Çünkü12 Eylül Faşizmi'nin temel hedefi politize olmuş gençliği depolitize etmekti ve bunu da başardılar. Politik bir gençlikten, alfabetik bir gençlik oluşturdular. Öyle de olsa biz ısrarla geçmişi anlatmaya devam etmeliyiz ve edeceğiz. Etmeliyiz ve edeceğiz ki, biz başaramamış olsak bile, onlar güzel ve aydınlık günleri inşa edebilmeyi başarabilsinler. Kitabı okuyan genç kardeşlerimin hemen hepsinin tepkisi şöyle oldu: "Bu kadarını tahmin etmiyorduk."  Oysa o kadarından kadarına neler yaşandı bu ülkede neler!  Diyar-ı Bekir zindanlarında insan dışkısı  yed...

ah içimde bir sıkıntı bir bunaltı içimde bir lânet okuma hayata bir öfke bir kırıp dökme isteği bir boşvermişlik ölümü bir isyan

sen ki gülüşümdün dudaklarımda gözbebeklerimde loş ışık terimdin sırtımdan süzülen  yorgun endişeleriydin saplantılı tenha karanlıklarımın sen ki var oluşuydun  yok oluşumun nerdesin sevdim seni tanrıların yarattığı çorak topraklar gibi sevdim o topraklarda can bulmuş yılanlar kertenkeleler karıncalar sevilesi her canlı gibi sevdim var oluşumu sana borçluydum şimdi sen borçlusun bana yok oluşumu nerdesin

Çamurdan gelen güzellikleri severim. 'Olmaz' deme olur. Nilüfer bataklıkta yetişir ama, üstünde hiç çamur barındırmaz. Unutmayın ki, iyi insanların pek çoğu çamurdan gelmedir.

Bakmayın siz sanaldaki kalabalıklara. Bizimkisi yüzyüze sosyallik değil. Sahte ve sanal sosyallik. Burjuvanın algı demokrasisi nasıl ki halkın demokrasisiyle aynı değilse, bizim sanal sosyalliğimizde gerçek sosyallik değildir. Bakmayın siz sanaldaki sevdalara, onlar sevda değil yanılsamalardır.

Ekim devrimi, sınıf devrimi gerçekliğini kanıtlamıştır. Ancak nihai sonuçları bakımından hezimet olmuştur. O halde sınıf devrimi tecrübesi, devrimlerin sürdürülebilirliği temeline taşınmalı ve o temelde tartışılmalıdır.

Başkalarının 'sokağa davetini' teröristlikle suçlayan Erdoğan, Lütfü Türkkan için 'Neden sokaklara çıkmadınız?' diye halkına sitem etti. Lütfü Türkkan'a söylenecek çok şey var ama, Erdoğan'ın bu ideolojik-yanlı çıkışları çileden çıkartıyor. Şeytan diyor: 'Çık sokağa!'

korkmuyorum insan yapımı korkularınızdan korkmuyorum yaşamaktan ve ölmekten korkmuyorum hiç olmaktan inançlarınızdan korkmuyorum inançsızlıklarımdan tabularınızdan kutsallarınızdan cellatlarınızdan cezalarınızdan korkmuyorum hurafelerinizden cehenneminizden ve şeytanlarınızdan korkmuyorum imkânsızlıklardan işsizlikten parasızlıktan çaresizlikten korkmuyorum eyy insancıklar korkmuyorum sizden lâkin çok korkuyorum papatyam ay parçam kendimden ve takibi bırakmayan gölgelerimden

12 Eylül Faşist Cunta'cılarının hazırlattığı ve Halkoyuna sunulan, gelmiş geçmiş en gerici Anayasa yüzde 91,3 oyla kabul edildi.. Bu anayasaya yüksek sesle çok az kişi karşı çıktı. 08/11/1982 HALKIMIZIN SAĞDUYUSU TARTIŞILMAZ ! "BU ANAYASA TARİHİN DERİNLİKLERİNE GÖMÜLMELİ VE BİR DAHA ASLA GÜN YÜZÜNE ÇIKARTILMAMALIDIR." OSMAN KÖKSAL-1982 (TV ve radyo konuşmasından)

 

ben ne delilikler yaptım cehennem ateşinde kendimi yaktım boğulmadan çıktım bataklıklardan kan ter içinde her yanım balçık dilimle temizledim ellerimi kır çiçeklerine kollarımı uzattım ne belâsız günüm oldu ne günâhsız ne sevapsız kalbimi sürdüm savaş meydanlarına daima patavatsız  daima zararsız tabularım olmadı hiç kutsallarım olmadı kahramanlarım da yoktu hep kendime tutundum tutunamadığımda kahroldum cüretkâr oldum korkularımda  keza utanmalarımda  yakıştı yakışmadı düşünmedim ben ne delilikler yaptım ah ne delilikler hiç bir zır deli yapamamıştır