KUDRET KÖKSAL

Bunu paylaştığım tarih 25.01.2018. yani tam 3 yıl öncesi. Ne dersiniz? İsabetli tespit değil mi? ------------------------------------------ Vallahi bravo! Poıitikada böylesi maharet ve atraksiyon pek görülmez. Tam silinip gidecekken, hükümette bile yer almadan, yedeklenip hükümet olmak... Artık AKP'de MHP!

öylesine büyütürsün ki kelimeleri bazen öylesine yüceltirsin ki hayallerin küçücük kalır yanında hayat bile küçülür dökülür sonbahar yaprakları gibi kısır bir döngünün içine hapseder seni acımasızdır kelimeler bazen yalnızlaştırır yalnızlığını

'aşk ben çok farklıyım' aşk kopamıyorum kalbinden aşk ben değişmedim ama çok farklıyım eskisinden aşk minik bir kuş kalbimde henüz uçmasını bilmeyen aşk bu ben değil miyim delice özleyen karanlık odalarda şiir okuyan şarkı söyleyen aşk bir gün bulabilecek miyim seni sevgilim aşkla tenine dokunup öpebilecek miyim boynunu aşk seviliyor olabilir miyim gerçekten isteniyor olabilir miyim ya da sahtesi misin gerçeğimin aşk gelecek misin yeniden aşk bana adımı fısılda kimseler duymasın ama yasak olmasın günah olmasın aşk bekliyecek misin beni alacak mısın kollarına aşk herşey bittiğinde minik kuş gittiğinde aşk nerdesin aşk orada beklemeliyim seni aşk ben çok farklıyım minik bir kalbim var şimdi ------------------------------------------------------------------- Sanırım aşkla seven bir kadının, kendisini sevgilisi olduğu yıllardaki gibi, eşi olduktan sonra da aynı aşkla sevmesini isteyen eşine yazdığı dizeler olabilir ancak bunlar. Bu benim hissiyatım. Ben yazarak dile getiririm. O ka...

Bu ülkede hiç de demokrat olmayanlar -çünkü demokrat olabilmenin bazı vazgeçilmez kıstaskarı vardır, ki bunlardan birini bile benimsememişseniz demokrat olabilmeniz mümkün değildir- demokrasi şampiyonluğuna yukseltiliyorsa, demokrat ve anti- demokrat kavramları bile kasti-bilinçli ya da yıkanmış zihinlerce bilinçsizce aynı kategori içinde değerlendiriliyorsa, vay biz devrimci demokratların haline. Vay...

'var mı aşktan öte' var mı insanlıktan öte insandan öte çocuktan kadından hayvandan candan öte var mı mazlumdan öte köleden sömürülenden ezilenden zulüm görmüşünden zindandakinden öte yoksulundan fakirinden bu dünyanın evsizinden barksızından susuz gıdasız kalmışından var mı âşktan öte var mı aşkla sevmekten öte var mı aşklardan öte aşkla bağlanıştan öte aşkla kavgalardan öte var mı

Bu kez bir psikolojik-gerilim filmi izledik kızlarla. Hem de Naz'in bütün pizzacıları kıskandıracak çeşitlilikte, doygunlukta, dolgunlukta ve lezzetli ev yapımı pizzalarıyla. Psikopatların-sosyopatların zihinsel derinliklerine inebilmeyi başaran bir öykü. KUZULARIN SESSIZLIĞİ. Ne müthiş filmdir. Ve ne müthiş oyunculuklar. Anthony Hopkins efsaneleşiyor bu filmde. En iyi film Oscar'ıyla birlikte, en iyi erkek oyuncu Oscarını da almıştı zaten. Gerilim filmlerinin şahıdır bence. Bir diğeri de SEVEN. Çok az filmi, birden fazla izlemişliğim vardır. Bunu 3. izleymişim sanırım. Her seferinde ürpertiyor. Yoksa zekâ mı yönetiyor insanoğlunu; bunu da tartıştırıyor bu film. Ve canım bizde ne kuzular katlediliyor çığlık çığlık, umursayan yok. Bundan yıllarca önce evsizlikten bir arkadaşımın ofisinde kalıyordum Ki ofis 8 katlı bir binanın 8. katındaydı ve apartmanın bir dairesi dışında hepsi ofis mekânları olduğu için koca apartman geceleri bomboş oluyordu. 6. katta ise akli dengesi yitik b...

ah o öldüm öldüm bakışlarınız ah o sırnaşık dilleriniz ah o karşı konulmaz şehvetiniz ah o muzip gülüşleriniz ah ne çok değişmek istemişim ah kaçmak yasaklarınızdan yok saymak arzuları boşvermek duygulara sevdalara aşklara değişivermek büyüsüyle belki cadıların sihriyle sihirbazın mucizesiyle kutsalın değiştirilememişim değişememişim heyhat değişmemişim

ne baskılar görmüşüz ah vur emri verilmiş askere görürse üç kişi bir arada bulmuşuz bir yolunu otuz kişi gelmişiz bir araya değiştirememiş yasaklar değişmemişim nice işkenceler görmüşüz nice acılar çekmişiz değişmemişim cezaevlerinde konaklamışız ülkemin mahkemelerinde sürünmüşüz değişmemişim haymatlos yaşamışız yıllarca kaçmışız göçmüşüz ölmüşüz zimmetlenmişim Ayten'ime değişmemişim gözümüzü kapayıp dalmışız yasaklı 1 Mayıs’larda fethetmeye meydanı sıyırmış kurşunlar kavgalarda yitirmişiz yoldaşlarımızı yenilmişiz değişmemişim anlayamamışım bunca yıl ya yoldaşım sosyalistlik nedir teslimiyet midir demokrasiye demotraklık mıdır en sıkısından değişmemişim hep bilimden yana olmuşuz değişimden yana olmuşuz öyle bile olsa değişmemişim sanatını sevmişiz burjuvanın müziğini sevmişiz kadınlarını sevmişiz değişmemişim simide yetmemiş param yalılardan yatlardan denize girmişim değişmemişim gün olmuş yerin dibine girmişim gün olmuş kariyerler edinmişim hep alay etmişim kendimle değişmemişim...

'HAYAL KIRIKLIKLARI HAYATIN YEKÜNÜDÜR' demiştim bir tarihte. Çok doğru söylemişim. Darbelerin nereden, ne zaman, nasıl ve kimlerden geleceği hiç belli olmaz. Ve genelde hiç tahmin etmediğiniz yerlerden, zamanlarda, biçimlerde ve kişilerden gelir. Hayallerinizi bir balon gibi şişirip durmayın. Bir gün un-ufak olabilecekleri ihtimalini gözden uzak tutmayın. Tutmayın ki, bu vahim durum gerçekleşirse siz de vahim bir duruma düşmeyin. Ayakta kalın, yıkılmayın. Bakın, önüm-arkam, sağım-solum, üstüm-altım yıkık hayallerle dolu. Politikada, işde, aşda, aşkta, orda-burda, her yerde. Ama yıkıldım mı bunca sene? Dimdik ayaktayım. Kırık hayallerimin üstünde yükselerek, dimdik. Ders olsun.

'Aşktan gitmek istiyorsan'... Önce kendinden gideceksin.

Çok eskilerden. Belki biz kurtulmaya çalışsak da geçmişin hüznünden, face getirir durur önümüze yeniden. ------------------------------------------------------------ ben her gece hücrem sarhoş bir sessizliğe gömük aklımda danseden uçarı düşünceler henüz debelenip dururken ranzamda üçünde kapkara bir kız beşinde sapsarı bir diğeri yedisinde bir delikanlı oluveririm ve ben her gece henüz direnip dururken uykuya Kalbimde çocuksu bir heyecan ne yaşım bilirim ne karım ne mahpusluğum körebe oynarım saklambaç evcilik köşe kapmaca ve ben her gece çağırınca sıcak kucağına beni uyku yanıbaşımda çocuklarım öylesine özgür öylesine mutlu süzülüp demir parmaklıklardan alır başımı uzaklaşırım sabahın alaca karanlığına kadar

ıssız bir yere çekileceksin süratle giderken arabadasın meselâ anlayacağın kalabalıktan azade budur olmazsa olmazı budur temel şartı tek başına bağıracaksın çağıracaksın söveceksin cinsiyetçi küfürLer dışında önemi yoktur kime ve niçin olduğu soyuna sopuna topuna kusacaksın öfkeni ağlayacaksın çığlık çığlık haykıracaksın yumruklayacaksın konsolu kıracaksın yapmalısın bunu utansan da elin oğlundan ki onlar da yapar gizliden utanmayacaksın kendinden bir omuz bile yoksa dayanacağın bir gönül bile yoksa kalbini gören bir el bile yoksa tutunacağın gücünü boşluğa salacaksın esaretten kurtaracaksın gözyaşlarını ha bir de açmalısın müziği Pink Floyd Ay Işığı Sonatı Ahmet Kaya ve muadilleri kulakların patlayıncaya kadar ben yaptım yaptım da kırdım konsolu akıttım tüm irinleri şimdi daha sakinim daha temkinliyim şimdi sevinmeli miyim üzülmeli miyim bildim ki Kudret aynı Kudret'tir halâ değişmemişim

Bazı insanların kuyrukları olmasa da vardır. Açıyorum haber programlarını... Hem de ne kuyruk... Sonu gelmiyor.

sokaktayım ıssızlığın ortasında yürüyorum ırgalamadan yasakları bu sokak hiç bu kadar sessiz olmazdı tozu dumana katarak geçen arabalar umursamaz yayalar belli ki umursamışlar yasakları ne yaparsın göt korkusu düşünmenin mekânı yok düşünüyorum düşüncelerimi bölecek hiç bir tehdit yok sokak köpekleri etrafımda onlara da uygulansaydı ya yasaklar sıcak evlere konulsaydı hayvanlar yasak delmek işimiz olmuş heyecan basıyor yasak gördükçe kanıtlama zamanıdır sanki içimdeki baş kaldırışı fethetme arzusu belki sonu gelmez yasakları ah o yasak öldüm öldüm bakışlarınız ah o yasak sırnaşık dilleriniz ah o yasak karşı konulmaz şehvetiniz ah o yasak muzip gülüşleriniz sokaktayım ıssızlığın ortasında tek başıma düşünüyorum arkadaşlarım köpekler mesele virüs falan değil yasaksız bir dünya hayallerimde özlemlerimde sınıyorum kendimi kendime sevinmeli miyim üzülmeli miyim değişmemişim

İşte bir günü daha bitiyoruz. Son günümüzü de bitirdiğimizde bu dünyada; ne tozumuz kalacak geride, ne kirimiz.

Hiç mi sıkılmaz bakmaktan? Gözleri sürekli gözlerimin içinde.

her anından bir anlam üretmek hayatın her anında sorgulamak kendini ahmaklık değilse nedir bunca anlamsızlık içinde nokta yerine virgül koysak cümlelerimize ya da üç nokta ki benim yaptığım gibi sonsuza dek sürer mi sürüp gitse de tükenmez mi cümleler hangi dilde sonsuzluğa uzanır kelimeler

incecikten ince bir şerit dış çeperi kalbimin çıt kopuverecek gibi boşalıverecek gibi kanım içinden oysa olmaz kopmaz ezelinden beri varlığımın sürgit devr-i daim eder de kanım kalbim hiç boş kalmaz

Ne müthiş parçalar. Ne müthiş sesler. Yıllarca pop-rock müziğe uzak kalışıma yanarım. Çok şey kaçırmışım. Ne müthiş duygular. Hele bir de Azeri bir ses girerse içine. İnsanın kalbini titretiyor. Şebnem Ferah - Polad Bulbuloğlu - Gel ey seher 20.01.2021

bilmem ki istemeli miyim sormalı mıyım bilmem düşünmeli miyim ambale olmuş kırıntılarıyla aklımın gel ey fırtınanın adaleti zemherinin eşitliği gel gel ey tahakkümsüz barış gel ey sevinen çocuk gel ey aşk 'gel ey seher' gel kalbin ısınınca gel soğuk bir kalp duyguların celladıdır 20.01.202