Sevgili Yaşar Üstün dostum, geçen yıl paylaştığım bu kısa oyküyü yeniden paylaşmış. Teşekkür ederim. Aklıma karpuz kabuğu düşürdü. Ben de yeniden paylaşıyorum. Sevgiyle... ----------------------------------------------------------------- Askeri-faşist cuntanın iktidara el koyuşunun bilmem kaçıncı yıl dönümünde, ben de, o günleri hatırlatan bir küçük öykü aktarmak istedim. BABA "ahh yıldızlar sönüyor birer birer bense dönenip duruyorum çakıldığım bu hücrede" Gardiyanın adımı anons eden sesini duyduğumda, ranzanın kenarına tünemiş, cesur röportajcı Oriana Fallaci'nin bir romanını okuyordum. Tünemiştim çünkü, uzanmak (uzun oturmak) ve üst ranzayı kullanmak, uyku saatleri dışında yasaktı. Yasak olmasa bile, tuvalet bölmesi dışında 1.80'e 1.80 boyutlarındaki, idarece koğuş olduğu iddia edilen, yerin altındaki bu hücrelerde yaşamak zorunda bırakılan genellikle dört, zaman zaman da beş, altı ve hatta yedi siyasiden birinin ranzaya uzanması halinde, zaten 7...