hayâl et bombalar altındasın kavak boyu çığlıklar ve fidan boyu miniminnacıktılar hayâl et barışı kurşunlar delip geçerken gövdeni havada bacakların kolların liğme liğme gövden başsız kimyasal eritmiş gözlerini hayâl et susmuş Kafkasya’da balalaykalar susmuş kitarlar İspanya’da susmuş türküler Anadolu’mda Filistin’de ud susmuş ağıt olmuş yakılmış anamların ağzında hayâl et ölümü toprağa vururmuş ilkin sonra ğöğe ağarmış kesilirmiş güneş kesilirmiş gün her taraf viran kan s adece hayâl et ete doygunluğunu toprağın cesede doygunluğunu adımlarken kanlı toprağı gözlerini kapat hayâl et bulut olmalı hayâllerin evreni kaplamalı mitralyözüyle çocukları tarayan alçağı gerçekliği boğmalı savaşı boğmalı ...
tohum olup düşmek toprağa kollarında uyumak güneşin topraktan emmek sütü yıkanmak yağmurlarla uç vermek sevinç sevinç yeşermek boy atmak gelişmek çiçeklenmek sonra bir hanımeli bir yasemin ve haykırmak çığlık çığlık otlar dikenler içinde çekin bombalarınızı çekin öldürmeyin çiçekleri
bu yazdıklarım tarih-i fi'dir notası bemol mi'dir Akoru minör iki ara yüzü vardır bir ana ezelden ebededir özü yalandır sözü yalan anası arası hep yalan ezeli yalan ebedi yalan notası bemol mi değil diyez-i lâ'dır bestecisi Vivaldi olduğu söylenir de four seasons'dır türkçesi yaz'ı yalan baharı yalan soyu yalandır sopu yalan güneşi yalan günü yalan çiçeği yalandır böceği yalan hayalidir sanaldır dünyası hayalini sinkaf gerçeğini dunkof yalanı yalan bu yazdıklarım tarih-i fi'dir fi'den geriye fi'den öteye topunuz topyekün yalan
eli vücuduma değmedi dile kolay taahhüle zor onbeş yıl dudakları dudaklarımı ıslatmadı boynumda ruj izlerini bırakmadı oysa elleri de benimdi dudakları da benim sadece kalbiydi izniyle temas ettigim sakındım bedenini kendimden sakınarak bedenimi herkesten eşimdi benim canımdı bağımız seksüel değil ruhumun ortağıydı bakiremdi bakiresiydim gönülden gönüllüsü sekiz milyonlluk koca İstanbul'un dile kolay onbeş yıl nasıl bir şeydir sevdam iste böyle bir şeydi rahmi alınmıştı utanmıştı yorgundu ve yaralıydı yavrum sanki alınan kadınlığıydı
Allah'ım bana araba ver n'olur full donanımlı spor kat ver yat ver villa olsa daha şık sanki bir de denize nazır bil ki kulunum ömrümce her an namaza niyaza hazır Allah'ım bana para ver çok para ver çok ver bir de sarışın olursa eğer biri imam nikâhlı resmi diğeri resmi olmasa da olur fazla degil iki olsa yeter Allah'ım dualarımı kabul et n'olur ver de ver ver de ver hay senin duanın ben bre Allah korkulu dinsiz bre dindar kılıklı şaklaban
Alın kardeşim bütün yerel yöneticileri... Atayın valilerinizi... Osmanlı'da böyle yapmıyor muydu? Böylece takkeniz düşer de, belki kelinizi de görür herkes. Gerçi Osmanlı valileri çoktan tarih oldu ya. Peki ama yönettikleri beldeler... 24.000.000.m2 değil miydi? Ne oldu?