MASKE MACERALARIM - 3712 - MİZAH YAZI

 

Dostlarım,
Bugün hiç havam yok.
Klavyeye gitmiyor ellerim.
İnsanların göz göre ölümleri bile umursanmıyor bu ülkede.
Maske neymiş?
Maske midir umursanacak olan?
Mizahi hiç bir şey karalamak gelmiyor içimden.
Bugün arabesk günümdeyim belli ki.
Acılarımı dağlayan müzikler dinleyip, acılarımın şiirlerini yazmalıyım.
Yine de boş bırakmayacağım 3712. macera sayfamı.
Hadi bakalım.
Düşünün ki, hemen bütün insanlar zaten maskeli.
Gerçek yüzünüzü görebildiniz mi hiç aynada?
İnsan yapımı maskelere ne gerek vardı ki?
Kimisinin onlarca doğal maskesi var.
Bir kaçı virüse karşı da korurdu bizi.
Size 27 Ocak 2020'de yazılmış, konusu maske olan bir yazımı sunuyorum bugün.
Güldürmeyecektir.
Bu nedenle affedin beni lütfen.
25.04.2020
NASİHAT (AFFINIZA SIĞINARAK)
4 MASKE, 5 YÜZ
(Bu yazı onlarca yıllık tecrübeyle yazılmıştır. Ve inanın, her cümle satır başı olsa da şiir değildir. 'Şiir' derseniz ona, gereksiz bir itibar yüklemiş olacaksınız çünkü.)
En az dört maskeniz olacak şu yalan-dolan hayatta.
Her biri farklı yüz, farklı karakter, farklı mimik.
Yetmez...
Ve gerçek yüzünüz beşinci maskeniz olacak.
Şiir olacak maskelerinizden birisi.
Dağlar, denizler aşacak.
Uçsuz hayaller kuracak.
Ferhat olacak, Şirin olacak.
Zarif, narin ve ince ruhlu olacak.
Aşka aşık olacak.
Aşk olacak, aşk.
Siyaset maskenizin yüzü asık olmalı her daim.
Ciddi olacaksınız.
Sululuğa kesinlikle yer yok.
Hatta şakalaşmaya bile.
Atak ve saldırgan olacaksınız.
Yoksa itibar görmez.
Kof da olsa kendine güvenli, korkak da olsa cesur görünümlü, hep hatalı olsa da hata yapmaz-ahmak, kaba, düşüncesiz ve kibirli olacak.
Duygu ve duygusallık onun lûgatında kesinlikle olmayacak.
Olursa ‘subjektif’ diye damgalanırsınız; objektifler tarafından.
Bilimci olacak; bilimden bi-haber olsa da…
Filozof olacak, hiçbir şey bilmese de…
Kavgacı ve saldırgan, gerektiğinde insanları aşağılamaktan çekinmeyen, kendisi dışındaki hayat tarzlarını yerin dibine batıran, ama kendi hayat tarzına hiç dönüp bakmayan…
Sorgulayıp sormayacak ilahları; yanlış da olsa, teslimiyetçi de olsa, onların doğrularına ibadet edecek.
Ağızlarından çıkan her kelimeyi kutsayacak.
İnsanları bu maskeyle aşağılayacak, hiçleştirecek.
Kimden aldıysa bu maskeyi, onun yüzü, onun gözü, onun kulağı, onun dili olacak.
Onun sevimsizliğini, onun çapsızlığını, onun kuyrukçuluğunu, onun ilkesizliğini asla görmeyecek.
Eleştiri kabul etmez olacak elbette,
En doğrusu ve kısaca kendisi olmayacak,
Siyaset şövenisti, ideoloji kurbanı olacak.
Teori sapkını olmayı da ihmal etmeyecek.
Tıpkı bir futbol takımı tutar gibi…
Fanatik olacak fanatik.
Bir masken güler yüzlü olmalı.
Güzel ve iyi huylu…
Önemsemeli karşıdakini
Özlemeli, sevmeli.
Endişelenmeli onun için
Aşk olmasa bile, hayallerinde yer vermeli dostuna, yoldaşına.
Paylaşmalı onunla, her neyi paylaşacaksa…
Sadece dostuyla değil, bütün canlılarla.
Yardımsever ve hayırsever…
Bir diğer masken çiyan görünümünde…
Böylelikle hayli etkili olacaktır.
Kötülük maskendir bu çünkü.
Kırk ayağı olmazsa eksik kalır.
Her ayağında bir kötülük olmalı.
Biriyle vurmalı, biriyle aşağılamalı, biriyle anlayışsız, fitne, iftiracı…
Bütün kötülükler bu maskeyle yapılacak.
Esas yüzünüz ise gizli kalacak daima.
Bilinmez olacak, görünmez olacak,ulaşılmaz olacak.
Merak edileceksiniz; nasıl bir insan olduğunuz hususunda.
Gizemli ve mistik…
Sakın unutmayın; taktığınız her maskeyle mutasyona uğrayacaksınız.
Kişiliğiniz, karakteriniz, giysileriniz ve ayakkabılarınız mutlak değişecek.
Ve bütün davranışlarınız yüzünüzdeki maskeyle uyumlu olacak.
Sertse sert, saldırgansa saldırgan, ürkekse ürkek, mahçupsa mahçup, aşıksa aşık…
Aşk maskenizde örneğin , aşıklar aşağılanmayacak.
Adlarınız da - nick name mi nedir?- buna uygun bir anlam taşıyacak
Siyaset isminize ‘sevdalı’ demeyeceksiniz örneğin.
Sakın ha bunu yapmayın, tecrit oluverirsiniz siyaset ortamından.
Ayıplanırsınız; gülerler arkanızdan, kollarında sevgilileriyle.
Ve yerine göre maske değiştirmeyi asla unutmayacaksınız.
Sakın ha! Aşk yüzünüzle siyaset yapmayacaksınız.
Nazım, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin ve niceleri yapmış olsalar da, meydanlarda bangır-bangır okunmuş olsalar da, siz yapmayacaksınız.
Ve asla, siyaset yüzünüzle ağlamayacaksınız.
Bir de yalaka yüzünüz olacak elbet.
Olmazsa olmaz yüzünüz.
Çıkarcı, yağcı, her ortama uyan.
Ama bunun için ayrıca bir maskeye ihtiyacınız yok.
Çünkü bütün bunları her yüzünüzün, her maskenizin içine yedirebilir, zaman zaman çaktırmadan kullanabilirsiniz.
Maskeleriniz olmazsa ne mi olur?
Ne olacak?
Sanırım ‘ben’ gibi olur.
Tek yüzde beş maske...
'İfşa etme iç dünyanı' uyarıları hiç bitmez örneğin.
'Tek sazla her tarz müzik yapan' diyebiliriz belki…
Biraz önce ağlarken, biraz sonra gülebilen…
Aslında çok güçlüyken -tabii bu benim kendimi nasıl hissettiğimle ilgilidir- bütün zaaflarını korkusuzca sergileyebilen…
Şimdi kırılgan bir aşıkken, sonra siyasette sert ve haşin…
Şimdi koşarken, biraz sonra nefes nefese…
Geçmişten geleceğe duygu köprüsü…
Ama aklından hiç vazgeçmeyen…
Kötü mü, iyi mi belirsiz...
Hem okumuş, hem cahil…
Hem bilmiş, hem bilmeyen…
Hem yazıp çizen, hem topunu lânetleyebilen…
Daima aşık, daima yalnız…
Yitirdiklerini yitirmeden yaşatabilen…
Yokluklarından söz ederken, yoksunluklar yaşamayan…
Simide parası yetişmezken, olduğunda saçabilen…
Sevilmese de vazgeçmeyen…
Bütün maskelerini tek bir yüzde yedirmiş, ‘bu kimdir yahu dedirten’, şaşan-şaşırtan…
Maskesiz ben…
Tek bir doğal maskede beş yüzlü ben…
Ve aslında maskesiz yüzünüzün ardında da, çok gizemli özelinizin mevcudiyetini aklınızdan çıkartmayın.
Yani gerçek yüzünüz bile bir maskedir aslında.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANDIRA'LI BİR ÇİNGEN - MUSTAFA KANDIRALI - YAZI

MİLİTARİZM, ASKERİ DARBELER, DEVRİMLER - YAZI - SİYASİ

MOMMY MOMMY - YAZI

DAHA 13 KERE İNTİHAR EDEBİLİRSİN - YAZI

> BABAYIM BEN - ŞİİR

BİR YALAN TAKTİK - İYİ POLİS - YAZI - POLİTİK

HAY BEN BÖYLE TOPLUMUN - KISA YAZI