Kayıtlar

Ocak, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

> SİKTİREDİN AŞKLARI SEVDALARI - 5 - (SONSUZLUK GİBİDİR ASLINDA ŞİİR)

şimdi düşerim yollara kalbimde Nil'in ıslak düşleri aklımda başkaldıran fütursuz düşünceler kimi sollarım zamanı kimi kaplumbağa misali kimi çekmişsem emniyet şeridine kayda almışsam zihnimdekileri gerisi asılsızdır ve astarsız hikâye anı yakalamak bu kadar zor mu ne 20'yle gitmek otoyollarda ne 200'lere köklemek gazı ne durmak saçmalıklarda ne kayıtlar kayıtsız yaşanmışlıklarda seyredip 90'la günü bitireceksin siktiredeceksin geçmişine siktiredeceksin geleceğine siktiredeceksin sarf-ı hayat bugününe makinaya tutmak varken kalbinin toz katmanı ayasını temiz pak boş ama ferah siktiredeceksin aşkları adını koyamadığın sevdaları bu kadar zor mu hayatı siktiretmiş bir toplumda ve aşkı bu kadar zor mu söyle neyse üç nokta değildir artık noktadır cümlelerimin sonu siktiredilecek onca kalleşlik varken ve kahpelik ben inadına yazacağım inadına hem aşkı hem sevdayı

> MÜSEBBİBİ SENSİN - KISA YAZI

Müsebbibi sensin uykusuzluklarımın. Müsebbibi sensin ey deli kalbim, divane kalbim, ören yeri kalbim. Sensin.

ATTITUDE - KISA SÖZ

  Attitude... Gerisi hikâye.

HANNIBAL - FİLM

Bu gece Hannibal'ı seyrettik kızlarla. Yine Naz'ın orijinal ötesi, müthiş ev-el yapımı pizzalarıyla. Hannibal, devamı olmakla birlikte, bir kaç çok etkili sahne dışinda, Kuzuların Sessizliği kadar etkileyici değil. Günümüzde, psikopat sayısı hayli çok olmakla birlikte, insan eti yiyen (yamyam) psikopat pek az sayıda dünyada. Ne var ki, insan beyinlerini kızartmadan yiyorlar artık.

HER FİKRE SAYGIYMIŞ, BOŞVER -YAZI

Yerli-yersiz, ırkçı-şovenist, kinci-savaşçı, öldürmeye programlanmış vb. her fikre saygı duyup, saygıdeğer bir insan olduğunu zannediyorsan aldanıyorsun dostum. Hiç de saygı duyulmayacak o kadar çok fikir var ki dile getirilmiş. O halde boşver her fikre saygı duymayı. Ama insana, hayvana ve bütün canlılara saygı duymayı, saygı göstermeyi acilen öğrenmelisin elbette.

İZMİR TARİŞ MİTİNGİ- SGB - RESİM

Resim
Bir kaç gündür sözünü ettiğim SOSYALİST GENÇLİK BİRLİĞİ (SGB) 'nın flaması. 26 Ocak 1980 İzmir Tariş mitingi.

YASE SEN OL YA SEN SEN OLMA - KISA SÖZ

Ya sen sen ol, seninle gel yanıma. Ya sen sen olma, sensizliğinle benden uzak dur.

SAYFALAR 36'YA DÖNERKEN - YAZI

Açık, apaçık olsak da, ya da öyle olmaya çalışsak da, pek çok gizemi vardır hayatlarımızın. Bir sır olarak içimizde gömülü kalan. Ve belki de ebediyete kadar bizimle gömülü kalacak olan... 'Çevir' dersin sayfayı, ‘Defteri kapat. Kapat'. 'Yeter bu kadar artık'. Aşklar yeter… Sevdalar yeter… Duygular yeter… Düşünmeler yeter… Tam kapatacaksın... Birisi çıkıverir sayfalar arasından, kapatmak bir yana, geriye doğru çevirmeye başlar sayfalarını defterin. İraden dışında hem de. 43-39-36... Önce şaşırırsın. Anlayamazsın. Bunca yaşanmışlıklar… Sanki tepetaklak oluverir hayatın. Mümkünsüz gibi görünür önce. Ama mümkündür. Pek çok neden ararsın altında. Pek çok maddi-kasti neden. Bulamazsın. Tedirgin olursun, bir çocuk gibi. Oysa sadece duygulardır sana sunulan. Aşklardır... Beklentisiz, çıkarsız, sade aşklar. Korkuların, tedirginliklerin ve ikirciklikleri kalbinin sona erer bir süre sonra. Eleştirdiğin konular, korktuğun belki… Yok olup gider. Senin hayatına da bir mühür gibi...

HAYAT NE ZALİM - YAZI

Hayat ne zalim. Sanki dünyanın en büyük dertleriymiş gibi... Kendi dertlerimizde boğulurken, diğerlerini görmüyor, ihmal ediyoruz. Kimisi ölüm bekliyor hastane odasında, kimisi acılar içinde debeleniyor tek başına. Yalnız, çaresiz, olanaksız, parasız-pulsuz, perişan... Kızı için çırpınır. Bazen kendimi affedemiyorum. (İki ayrı telefondan, peşisıra aldığım iki çok üzücü haberdir bana bunları yazdıran. Çok üzgünüm. Maalesef...)

GÜNEŞİ ZAPTEDELİM - ŞİİR

haydi kaldıralım yumruklarımızı hep birlikte dayanışa dayanışa katedelim yolları ne çıkarsa çıksın bahtımıza dağlar tepeler aşalım baş kaldıralım hayata ölüme kafa tutalım başıboş kalmasın Nazım’ın dizeleri uzanalım güneşe güneşi zaptedelim

> SÖZ GEÇİREMEM PEJMURDE GÖNLÜME - ŞİİR

söz geçiremem pejmurde gönlüme anlatamam her türküyle gidesim gelir kimi bir kelebek kırlarda güneş doğup batana dek kimi kent çöplüklerinde sapı kırık bir ayna içlenince zulme sömürüye hayıflanır kalbim kurtarmak için dünyayı düşerim dönüşsüz patikalara dudaklarımda sloganlarım sağ yumruğum havada sınır tanımam tahakküm tanımam insan tanımam lâkin aşık olurum her daim anarşistçe ve perişan türkülerdeki aşklara aşık kaybolurum mümkünsüzlükte ah benim derbeder kalbim dinlemezsin söz geçiremem alır başını gidersin durmazsın sükûnetle durmazsın göğsümün orta yerinde

SİKTİR GİT SOKAĞIMDAN - ŞİİR

öldürmeye postal giydiysen eline silah aldıysan tetiğe bastıysan mermin vurduysa insanları siktir git gönlüme uğrama benim bir çocuk dövdüysen şiddet uyguladıysan bir kadına cariye kabul ettiysen eşini piyonu olduysan erkek egemenin bir hayvanı tekmelediysen siktir git Sokağımdan bile geçme sakın

GENŞ SOSYALİST - GENÇ İŞÇİ - YAZI RESİM

Resim
Aşağıda 1977 yılında SOSYALİST GENÇLİK BİRLİĞİ (SGB) tarafından çıkartılan ve kısa sürede bütün Türkiye'de etkinlik sağlayan GENÇ SOSYALİST ve GENÇ İŞÇİ Dergilerinden paylaşımda bulundum. 20-22 yaşlarındaki gençler tarafından çıkartılan bu dergilerdeki yazıların ve değerlendirmelerin derinliğini görmenizi istedim. Bu nedenle bazı yazıları da paylaşıyorum. Meraklısı için. Sevgiyle...

YANLIŞ NOTA BASMAYACAKSIN - YAZI

Bir orkestra düşünün. Bir flarmoni orlestrası. Beethoven çalıyorlar örneğin. Yine düşünün ki, enstrümanlardan biri yanlış notalar basıyor. Ne Bethoven kalır geride, ne flarmoni. Dinleyici protestolarına maruz kalmazsa ucuz kurtarmış olur. İşte dayanışma ruhu da böyle bir şeydir. Senkronizasyon gerektirir, uyum gerektirir, hatasızlık gerektirir. Yanlış nota basmayacaksın.

İNSAN OLMANIN GEREĞİ - KISA SÖZ

Başkasına yaptığın her 'iyilik'... Kendine yaptığın bir 'kötülük' olsa da... Vazgeçmeyeceksin. Sanırım insan olmanın gereğidir bu.

ÖZLEMLE - ŞEREFE - RESİM

Resim
 

TERS LÂLE - ŞİİR

İçimde dur diyor bir ses bırak o bombayı elinden sürme o yaprağı yarana yeşili kızıl olur bırak o çiçeği zaten boynu büküktür kırarsın boynunu okşama yarasını acıtırsın öldürme ölüm döşeğindeki vicdanı sen vedaları çok iyi bilirsin dostum vücudun delik deşiktir veda bıçaklarıyla selâmeti için geleceğinin onun yaralı gönlünün boğazında düğümlenen çığlığın kadar küçük hıçkırığın büyüklüğünde korkma hasretlerden herşey son bulacak illa ki veda et hoşçakal yoldaşım hoşçakal ters lâle

15'LER VE SGB KOROSU- YAZI - MÜZİK

15'lerin -Mustafa Suphi ve yoldaşları- 1921'de azgın Karadeniz sularına elleri-ayakları bağlanarak atılmak suretiyle katkedilişlerinin yıldönümünde, 1977'lerde SGB korosu tarafından bestelenen ve Türkiye sathında seslendirilen 15'ler marşı ulaştı elime. Sevgili Murat Parıldar'ın sesi ve gitarıyla. Ben de sizlerle paylaşıyorum.

GAMSIZI YOK - KISA SÖZ

hani gül istemiştin ya benden var da gamsızı yok

TERS LÂLE -- YAZI

Resim
Evet... Her an daha da anlam kazanıyor herşey. Dizelerin arasında apansız çıkıverince karşına... 'Neden ters lâle' diye düşünürken; öğreniveriyorsun... Ağlayan Gelin Çiçeğinin hikayesini. Şok oluyorsun. Boynu bükük, sevdasından uzak düşenlerin, ağlayan gelinlerin, mutluluk yüzü görmemiş insanların çiçeğidir çünkü ters lâle. Sabahları boynu büküktür ters lâlenin. Ve yapraklarından damlalar dökülür toprağa. Bunun için ağlayan çiçektir o. Ağlayan gelinlerin çiçeği.. Çocuk gelinlerin... Oy canımsın... Oy yavrum... TERS LALE AĞLAYAN GELİN ÇİÇEĞİ ve HİKAYESİ...... Doğu Anadolu bölgesinde, anavatanı olan sadece Hakkari’de yetişen bu çiçek, mart aylarında, kırmızı, sarı ve koyu kırmızı renkleriyle hayat bulur. Sabahları boynu bükük ters lalenin yapraklarından damlalar dökülür bunun içinde 'ağlayan gelin' de denir. Ters lale birden fazla hikâyenin içinde kendini bulmuş ve boynu bükük, sevdasından uzak düşenlerin, ağlayan gelinlerin, mutluluk yüzü görmemiş insanların çiçeği ola...

ÇOK MU ARABESK OLDUM NE? - YAZİ

Çok mu arabesk oldum son zamanlarda ne? Aşklar, acılar, hasretler, kavuşamamazlıklar, terkedişler, terkedilişler... 'Başka işi kalmamış mı bu adamın' diyenleri duyar gibiyim. Size ne... Var veya yok. Bilin ki, bir devrimci olsam da ben, hiç gocunmadan, palavraya ihtiyaç duymadan, açıkça... Arabeski de severim.

POZİTİF AYRIMCILIK DEĞİL - KISA YAZI

Bir kadın bir erkeği hayatından çıkartıyorsa, kabahat erkektedir. Bilesiniz istedim. Ve pozitif ayrımcılık değildir bu. Adildir ve gerçekçidir.

> BİRDEN - ŞİİR

birden çıkıverirsiniz beklenmedik zamanlarda oysa beklemeyle geçen ömrünüz bir sıcak merhabaya hasret kavganın orta yerinde ve hayatın avucunuzdaki bir yudum suya hasret birden uzanan elleriniz birden görüveren gözleriniz birdendir gelişleriniz birdendir gidişleriniz hoşçakal bile diyemeden kavganın orta yerinde ve hayatın

SAÇMALIKLAR ÜLKESİ - YAZI

Bu ülkede saçmalıkla ilgilenen ne çok kurum var. İlgı alanları gerçekten sadece apış arası ve apış arasına yönelik salak-saçma teorisyenlik. Geniş kadroları ve bütçeleriyle inanılmaz bir kaynak öğütücü durumdalar. Ah bir gün biz gibiler de yönetecekler mi bu ülkeyi? Çaresiz. Ummaya devam. ummya

NASİHAT 4 MASKE, 5 YÜZ - YAZI

(Bu yazı onlarca yıllık tecrübeyle yazılmıştır. Ve inanın, her cümle satır başı olsa da şiir değildir. 'Şiir' derseniz ona, gereksiz bir itibar yüklemiş olacaksınız çünkü.) En az dört maskeniz olacak şu yalan-dolan hayatta. Her biri farklı yüz, farklı karakter, farklı mimik. Yetmez... Ve gerçek yüzünüz beşinci maskeniz olacak. Şiir olacak maskelerinizden birisi. Dağlar, denizler aşacak. Uçsuz hayaller kuracak. Ferhat olacak, Şirin olacak. Zarif, narin ve ince ruhlu olacak. Aşka aşık olacak. Aşk olacak, aşk. Siyaset maskenizin yüzü asık olmalı her daim. Yoksa itibar görmez. Kof da olsa kendine güvenli, korkak da olsa cesur görünümlü, hep hatalı olsa da hata yapmaz-ahmak, kaba, düşüncesiz ve kibirli olacak. Duygu ve duygusallık onun lûgatında kesinlikle olmayacak. Olursa ‘subjektif’ diye damgalanırsınız; objektifler tarafından. Bilimci olacak; bilimden bi-haber olsa da… Filozof olacak, hiçbir şey bilmese de… Kavgacı ve saldırgan, gerektiğinde insanları aşağılamaktan çekinmeyen, k...

BOĞAZİÇİNDEN ÇAĞRI - ÇAĞRI

     BÜ Ünvan İnci yazmış: "Boğaziçi Üniversitesi nde son durum: Kayyum rektörün fiilen işe başlaması engellendi. Dışarıdan öğretim üyesi atanması da o kadar kolay değil çünkü sırasıyla bölümün, fakültenin ve yönetim kurulunun onayını alması gerekiyor. Şu anda rektör de bir türlü akademik kadroya atanamıyor çünkü kendisini kabul eden bölüm ve fakülte yok. Yani yalnızca adı rektör olarak oturuyor -kadroya atanamıyor. BÜ Öğretim üyeleri görevlileri ve öğrenciler direnmeye devam ediyor ancak direniş medyanın gündeminden düştüğü için seslerini yeterince duyuramamaktan şikayetçiler...paylaşılması ricası ile.

> HAYATIMIN ASLİ RENGİ: SİYAH - ŞİİR

severdim maviyi deniz mavisini özgürluk rengiydi yeşili severdim doğanın yeşilini barışın rengiydi kırmızı değil miydi kanım delikanlı kırmızısı sarı değil miydi güneşim zaptedemediğim beyaz mıydı umutlarım umutsuzluklarla kara bilirdim bilmesine severdim eskiden çok eskiden gerçi lilayı hep sevdim ve moru vazgeçilmez renkleridir hatıralarımın siyah örtünce geceyi kuşatınca renkleri siyahi da sevdim tutkuyla kuş yuva yapmaz gönlümün kervan geçmez kalbimin asli rengiydi hep siyah hayatımın

> GÖNDER KALBİMİ BU DİYARDAN - ŞİİR

çakmak taşı değilim vurdukça ateş çıkarmam ateş böceği değilim geceleri ışıldamam sabun köpüğü değilim sevildikçe tükenmem yok olmam dokundukça şarkı söyle ey zerafet şiir oku ey şair çaksın kalbimin ateşi ışık saçsın gözlerim gecemin zindanında göster kendini ey ince ruh bitip gitsin tükensin yok olsun ayy ay gönder kalbimi bu diyardan

> ÇİÇEKLER AÇTIĞINDA YANIMDA OL - ŞİİR

İlkbahar görmeden yaşamak sonbaharı yazları yaşamadan kışları canımın içindeki can bi başıma koma yazın kör bırakma ilkbaharda terk eyleme canımı canan çiçekler açtığında yanımda ol

BRE AHMAK - YAZI

Aç gözlerini. Onlar göresin diye varlar. Aç kulaklarını. Onlar duyasın diye varlar. Aç ağzını, oynat dilini. Onlar beslenebilesin diye varlar. Unutma ki bir de....Konuşabilesin diye... Konuşabilesin diye bre ahmak. Konuşabilesin diye. Gör... Duy... Konuş... Yap bunları yap. Yoksa... Tırsa tırsa duyuların körelecek . Geriye doğru evrimleşeceksin bu gidişle. Bir deniz anasından farkın kalmayacak. Bre ahmak. Kullan artik şu fuzuli mertebesindeki beynini.

SOSYALİST GENÇLİK BİRLİĞİ (SGB) 1. TEŞKİLÂT TOPLANTISI - YAZI-

Resim
Dile kolay... Yıl 1977. Neler yaşanmadı ki? 25 Ocak 1977 yılında Ankara'da kurulan, benim de kurucusu, yöneticisi ve hatta isim babası olduğum SOSYALİST GENÇLİK BİRLİĞİ (SGB) nin 1977 Aralık ayında yapılan 1. Teşkilat Toplantısı. Aşağıda, toplantıda örgüt Teşkilatlanma Sekreteri olarak yaptığım açış konuşması. Avrupa'dan eski bir yoldaşım-arkadaşım göndermiş. Nasıl heyecenlandım, nasıl mutlu oldum anlatamam. Daha sonra yine bizler (SGB) tarafından çıkartılan, Genç Sosyalist dergisinin de eski bir nüshasını paylaşacağım. Onu da aynı dostum yolladı. Meraklıları için. İlk resimde ortada görülen, benim de hakkında hikâyeler yazdığım ve şimdilerde pek çok ödüllü, insan hakları aktivisti ve yayımcı Ragıp Zarakolu'nun hakkında kitap çıkartma çalışması yaptığı değerli dostum-yoldaşım Oğuz Önderer. Tabii paylaşmadan duramadım. Sevgiyle...