MASKE MACERALARIM – 26 - MİZAH - YAZI

Bir çeyrek oldu, bir asra göre.
Yeter gayrı.
Yenilmekse bu, pes ediyorum.
Daha nice konular vardı yazmak için oysa.
Artık bir dahaki virüs muhabbetlerinde.
Kimbilir Cıvık 20’de belki.
Naz’ımın erkek arkadaşının annesi, kendi elleriyle çok güzel maskeler yapmış.
Yıkanabilir.
Onlar bana yeter.

Son bir anket koyuyorum aşağıya.
Bu benim izleyicilerimin entelektüel düzeylerini ölçebilmem için gereklidir.
Ya çok mutsuz gideceğim bu sayfadan, ya mutlu.
Sizin cevaplarınız belirleyecek bunu.
Bakalım kimlerle at oynatmışım?
Biraz olsun benim entelektüel düzeyime yakın olduğunuzu bilirsem dünyalar benim olacak.
Bazen mümkünsüz olan da mümkün olabilir, endişelenmeyiniz.

Aşağıda 18 sorudan oluşan anketime 1-5 arasında doğru cevap verirseniz ‘şey’ olduğunuz ortaya çıkacak.
Yani IQ değerlemesinde eksi var mı bilmiyorum.
Onun için ‘şey’ dedim.
Bu acı gerçeği kabullenebilmek zor olacak belki.
Ama hayat ‘şey’lerle dolu değil mi?
5-10 arası cevaplarınız doğruysa, sizin, şeyin bir tık üstünde olduğunuz anlaşılacak.
Bu da mattah sayılmaz.
0’ın biraz üstü.
10-15 arası ise, şeyin şeyinin şeyi olacaksınız ki hemen şımarmayın.
Bu da ‘oturun çalışın’ anlamına geliyor.
16 doğru cevap olursa eğer, buna tahammül gösterebileceğimi pek sanmıyorum.
Kendisini azledebilirim hegemonyama dayanarak.
17 ise benim zaten.
Benim de bir eşim, benzerim yok bildiğiniz gibi.
18 ise yok hükmündedir.
En dip, yani terk-i endam şıkkını işaretleyenler ise, kendilerinin beyinsin olduğuna hükmedebilirier.
Bir nöroloji uzmanına müracaatlarında yarar görürüm.
Virüsten sonra yalnız.
Çünkü şu sıra beyinsizlere bakmıyorlar.

Aşağıdaki 18 şıkkın içinde ‘hiçbirisi şıkkı’da olacak.
Onun dışında anket içinize sinmezse diye ‘hasittir lan’ seçeneği de olacak ki, böylece gitme özgürlüğünüz kısıtlanmamış olsun.
Biz demokrasiden yanayız olum.
Bu şıkkı işaretleyip, terbiyenizle terk edebilirsiniz sayfayı.

Anketi cevaplayın ve sevgiyle kalın.

Konumuz, tarihi bir figür olarak:
DEMİR MASKE.
THE MAN IN THE IRON MASK

'Tarihi bir figür' dedik de 'figüran' demedik, aman.
Benim figüranlarla ne işim olabilir ki?

Hoşçakalın
Maskeli kalın.

Bir uyarı:
Demir atelyesi olanlar sakın maskenizi demirden dökmeyin.
Ben döktürdüm.
Çok ağır oluyor, taşınmıyor anacığım.
Bunaltıyor, bunaltıyor.
Bir de sivilce yapıyor.
Sivrisinekler giriyor araya, ama sizin eliniz girmiyor ki kaşıyasınız ya da sıkasınız sivilceleri.
Ne salak herifmiş ya bu beyinsiz!

Aşağıda sorularımın içeriğinin şıkları:

1- Demir maskenin maskesi demir miydi?
Yoksa adamın ismi Demirdi de, soyadı Maske miydi?

2- O dönemlerde alüminyum ve paslanmaz yok muydu?
Ya da akıldan ziyan mıydılar ki, maske yapımında demir kullanıyorlardı?

3- Demir plastikten daha mı revaçtaydı?
Ya da daha mı ucuzdu?
Plastik madenleri yeterince yaygın değil miydi?

4- Sektörel olarak tekstil gelişmemişti de, o nedenle mi demir işletmeciliği öne çıkmıştı?
Son ütücü sıkıntısı mı vardı?

5- Tunç, bakır, çinko, bazalt, kurşun, bor, mor ve vazo çağları henüz gelememiş miydi?
Gelememişlerse nerelerde takılıp kalmışlardı acaba?

6- Demir maskeli adam çok aptal mıydı ki, kilolarca ağırlıktaki demiri kafasında sabitlemişti.
Bunun bekalet kemeriyle bir ilişkisi var mıydı?
Kimbilir belki erkek kadına demir bekaret maskesini kilitliyor, kadın da erkeğe demir maskeyi kilitliyor olamaz mıydı?

7- Virüsler çok mu sert ve majör büyüklüktelerdi ki, onları demir dışında bir şey durduramıyordu?
Neden lâ minör kullanmıyorlardı?

8- Gümüşü eritip altın yapmasını, altını buharaştırıp elmas yapmasını bilmiyorlar mıydı bu insanlar?
Bu kadar cahil miydiler?

9- Bu adamın Bakırköy sinir hastalıkları hastanesinde yatmışlığı ve raporu var mıydı?

10- Yoktu idiyse neden yoktu?
Vardı idiyse bu maske bir kamuflaj görevi mi görüyordu?
Raporu maskenin altında mı gizliyordu?
Bilindiği gibi o dönemlerde raporu olanlar askere gitmiyorlardı.
Ama o tam bir cengâverdi ve kendisine asker kaçağı denileceğinden mi korkuyordu?

11- Bu adam salaktı da yüzü kapalı olduğu için belli mi olmuyordu?

12- Bu adamın demir döküm atelyesi vardı da aslında onun reklamını mı yapıyordu?
O bir reklâmsever miydi?

11- Kral ondan ne istiyordu da, o vermiyordu?

13- Kralın kardeşi olsa ne olurdu?
Sonuçta Bastil’de yaşıyordu.
Oysa bizim Osmanlı kestirip atmıyor muydu kafaları?

14- Ah aşk sen nelere kadir'sindi de, buna Kadir İnanır izin mi vemiyordu?
Neye?

15- Demire niçin su katmıyorlardı?
Hiç mi şiir kitabı okumuyorlardı?
Ya da su sıkıntısı ve kısıntısı mı vardı acep?
O halde niçin bizim gibi belediyelere kayyum atamıyorlardı?

16- Bu maskeyle karısına nalsıl yürü.… yani öpücük veriyordu
Vermiyordu da kadını sinir mi ediyordu
(Yav bak beni de sinir etti adam şimdi)

17- Baba lakaplı Alexandre Dumas
Çarlık Rusyası’nda Duma’nın en baba vekillerinden biri miydi? yoksa nato mermer nato kafa nevi’nden, ya da duma-duma-dum cinsinden bir kim-kime dumduma duma’mıydı?
mıydı?
Öyle idiyse nasıl çalınması öneriliyordu?
Dumduma teketek diye mi, dumduma düm teketek diye mi?

18-Yukarıdaki hiç birilerinin hiç birisi miydi yoksa?

17 sorunun cevabını bilen olursa beni arasın anam.
Onlar arkadaşlığımla ilgili talepte bulunabilecekler ve arkadaşlığımla taltif edileceklerdir.
Gerisi biraz daha çalışsınlar.

Aşağıda en dipteki soru ise soru sınıflandırması içinde yer almıyor.
Bunun sınıfsallıkla bir ilgisi yok.
Çünkü herhangi bir sınıfı da yok.
Terbiyesiz…
Sanırım biraz küfre giriyor.
Ama önemli olan sizin rahatlamanız
.
İşte:

18- Ha sittir lan deyyuz… Anketine senin. Pis Pezo.

Eyvallah kardeşim.
Sevgili, değerli, entellektüel kardeşim.
Kızmana gerek yok.
Zaten ben değildim bu anketi hazırlayan
Babamın ikiz iki oğlundan abisinin kardeşi.
Ki ben babamın küçük oğluyum.
Kendisi ordinaryus değildir ama, profesör de değildir.
Şöfördür.
Esen kal.
Güle güle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANDIRA'LI BİR ÇİNGEN - MUSTAFA KANDIRALI - YAZI

MİLİTARİZM, ASKERİ DARBELER, DEVRİMLER - YAZI - SİYASİ

MOMMY MOMMY - YAZI

DAHA 13 KERE İNTİHAR EDEBİLİRSİN - YAZI

> BABAYIM BEN - ŞİİR

BİR YALAN TAKTİK - İYİ POLİS - YAZI - POLİTİK

HAY BEN BÖYLE TOPLUMUN - KISA YAZI