ÜSLUP ÜZERİNE - 17.04.2020 - YAZI
Dostlar, İzninizle bir konuya dikkat çekmek istiyorum.
İnsan olduğumuza göre ve diğer canlılardan farkımız düşünme ve konuşma kabiliyetimiz olduğuna göre, düşünemeyeceğimiz ve konuşamayacağımız ve dahi tartışamayacağımız hiç bir konu olamaz.
Tartışılan konular bizi enterese etmeyebilir, gereksiz ve saçma bulunabilir, ama o konu eğer insanoğlunun ilgi alanı içerisindeyse (ki insanoğlunun ilgi alanı dışında olan hiç bir konu yoktur. İlgilenen insan sayısı değişebilir sadece), ister istemez zaten tartışılacaktır.
Gereksiz ve saçma bulunuyorsa, o tartışmanın içinde yer alınmayabilir ki, en doğru çözüm de budur. Kaldı ki dinsel-tinsel, ideolojik-politik konular milyarlarca insanı yakınen ilgilendiren konulardır.
Saçma-gereksiz diyerek geçiştirilemez. Tersine tartışılması, tabuların kırılması anlamına gelecektir ki, olumludur.
Burada önemli olan tartışmalarda bilimsel ölçütlere uygun bir tavır ve üslup sergilenebilmesidir.
Samimiyetle araştırılmış, çalışılmış, gerçekleri bilinçlice saptırılmamış konuların tartışma düzeyi de yüksek olacağı gibi, sonuçları itibariyle tartışmacılara olumlu katkıları da olacaktır.
Hakarete, küfre, küçültmeye, dışlamaya, ötelemeye, itelemeye, önemsizleştirmeye yer vermeden, üslubunla yapılacak tartışmalar, inanın bizleri hızla ve daha da geliştirecektir.
Tartışmalarda önemsenmesi gereken en önemli husus ise üsluptur.
Çünkü üslup, haklıyı haksız, doğruyu yanlış kılabilecek mahiyette ve önemdedir.
Üslup uygun değilse, yazılanlar, konuşulanlar ne denli doğru ve haklı olurlarsa olsunlar, dinleyici, okuyucu bulamayacak, ciddiye alınmayacaktır. Hatta tartışmacıların tartışma platformunu terketmelerine bile yol açacaktır. Oysa düzgün, saygılı bir üslup, haklılığınızı ve doğruluğunuzu en şer, en kör gözlere bile anlatabilme becerisini gösterebilecektir.
Lütfen herşeyi konuşalım... Herşeyi tertışalım...
Herşeyi konuşmaktan, tartışmaktan korkmayalım.
Ve bunu düzeyli ve saygılı bir üslupla yapalım.
Sanırım bizlere de bu yakışır.
Sevgiyle...
Tartışılan konular bizi enterese etmeyebilir, gereksiz ve saçma bulunabilir, ama o konu eğer insanoğlunun ilgi alanı içerisindeyse (ki insanoğlunun ilgi alanı dışında olan hiç bir konu yoktur. İlgilenen insan sayısı değişebilir sadece), ister istemez zaten tartışılacaktır.
Gereksiz ve saçma bulunuyorsa, o tartışmanın içinde yer alınmayabilir ki, en doğru çözüm de budur. Kaldı ki dinsel-tinsel, ideolojik-politik konular milyarlarca insanı yakınen ilgilendiren konulardır.
Saçma-gereksiz diyerek geçiştirilemez. Tersine tartışılması, tabuların kırılması anlamına gelecektir ki, olumludur.
Burada önemli olan tartışmalarda bilimsel ölçütlere uygun bir tavır ve üslup sergilenebilmesidir.
Samimiyetle araştırılmış, çalışılmış, gerçekleri bilinçlice saptırılmamış konuların tartışma düzeyi de yüksek olacağı gibi, sonuçları itibariyle tartışmacılara olumlu katkıları da olacaktır.
Hakarete, küfre, küçültmeye, dışlamaya, ötelemeye, itelemeye, önemsizleştirmeye yer vermeden, üslubunla yapılacak tartışmalar, inanın bizleri hızla ve daha da geliştirecektir.
Tartışmalarda önemsenmesi gereken en önemli husus ise üsluptur.
Çünkü üslup, haklıyı haksız, doğruyu yanlış kılabilecek mahiyette ve önemdedir.
Üslup uygun değilse, yazılanlar, konuşulanlar ne denli doğru ve haklı olurlarsa olsunlar, dinleyici, okuyucu bulamayacak, ciddiye alınmayacaktır. Hatta tartışmacıların tartışma platformunu terketmelerine bile yol açacaktır. Oysa düzgün, saygılı bir üslup, haklılığınızı ve doğruluğunuzu en şer, en kör gözlere bile anlatabilme becerisini gösterebilecektir.
Lütfen herşeyi konuşalım... Herşeyi tertışalım...
Herşeyi konuşmaktan, tartışmaktan korkmayalım.
Ve bunu düzeyli ve saygılı bir üslupla yapalım.
Sanırım bizlere de bu yakışır.
Sevgiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder