KADINSI BİR HAYAL - YAZI
Bir kadın kalbinden...
İlâveler bendenize ait olmak üzere...
Ve kendi kalbimden yansıtarak kadının hissiyatını...
O kadın ki...
Kadın.
KADINSI BİR HAYAL
Abiye bir tuvalet giyeceksin.
Siyah...
Simsiyah...
Omuzların göz kamaştıracak.
Diri göğüslerin elbiseden taşacak.
Saçların rüzgârla savrulurken, siyah sürmeli gözlerin gözlerime dolacak.
Ben de lacivert bir takım giyeceğim.
Düşün ki hayatımda ilk defa, ama isteyerek ve 'özlemin budur' diye böyle giyineceğim.
Belki bir gravat ya da papyon da olacak boynumda.
Oysa ilkokuldan beri hiç papyon takmadım, biliyor musun?
Onu da mecburiyetten takardım.
Dersten sonra çıkarıp atardım.
Ayrıca yıllar önce çalıştığım bir yayıncılık firmasında, eski Merkez Bankası Müdürlerinden birisi Genel Müdürdü bebek.
Halâ banknot üstünde tedavüldedir imzası.
Yani öyle resmi.
Bense öyle gayrı resmi..
Blujean, tişört...
Ne idüģüm pek belli değildi.
Galiba alt müdür gibi bir şeydim yanında.
Şöyle dedi bir gün bana:
'Kudret bu güne kadar binlerce kişiye takım elbise giydirmeyi ve gravat taktırmayı başardım. Ama sana başaramadım.'
Ve eklemişti: 'Bir de saat 9.00 da getirmeyi başaramadım seni şirkete. Bu nedenle toplantıları 10.00'a almak zorunda kaldım.'
Ben de 'çok iyi ettiğini' belirterek teşekkür etmiştim.
Ama sen başardın gülüm.
Zevkle giyeceğim o takım elbiseyi ve istediğin renk gravatı da takacağım.
Randevuya gecikmem de asla söz konusu olmayacak.
Yalnız ceket cebine renkli mendil koymayacağım.
Madem budur masum hayalin...
Olacak.
Sonra deniz kıyısında, belki salaş bir meyhaneye gideceğiz.
Rakımızı yudumlarken maviye karşı, mehtaba kadeh kaldıracağız.
Hiç konuşmadan...
Sadece bakarak birbirimizin gözlerine.
Hiç dokunmadan tenlerimize.
Hiç 'günah' işlemeden.
Sonra yüksek topuklu ayakkabılarını ve bendeki ruganları belki savurup kumlara, üstümüzdekileri de fırlatıp atarak, denize doğru adımlayacağız.
Kendimizi uçsuz sulara bırakacağız.
Hiç dokunmadan birbirimize
Hiç 'günah' işlemeden
Ve inan yavrum, varsa öncesinde işlenmiş bana dair günahların, hepsini gönüllüce üstleneceğim 'tanrının huzurunda.'
Ve ben...
Gün gelecek belki, terkettiğimizde bu dünyayı,
muhtemel hurisi olduğun ve dekolte tuvaletinle hizmet ettiğin cennete, cehennemde kavrulmuş kalbimi göndermeyi de ihmal etmiyeceğim.
Olsun..
Her gün, her gün, yeniden, yeniden yanıp, kavrulup, kül olup, küllerimizle yaşamaya ve ölmeye alışkınız biz.
28.12.2020
Yorumlar
Yorum Gönder