BENİM DE KANATLARIM VARMIŞ MEĞER - YAZI
İIzmit yolundayım.
İş, iş mi bilmem.
Bir adamla görüşeceğim İzmit'te.
Yanıp tutuştuğum, burnumda tüten başkaları yokmuş gibi sanki, bu hamşo...
Benim kör talihimdir herhalde.
En net çeken bir kanaldan, radyo dinliyorum.
Çok güzel parçalar çalıyor.
Ara ara da, artık programın yapımcısı mıdır, sunucusu mudur, bir adam lâk-lâk ediyor.
Lâk-lâk ama dinletiyor.
Sohbeti hoş.
Bir anda adam, bir konunun arasında, benim ürettiğim, yazdığım ve paylaştığım 'kısa sözler'den birini anons ediyor ve yorumluyor.
Tabii imzasız.
Olması da gerekmiyor.
Bir şeyi paylaştınız mı, üç-beş, ama kim okuduysa ve beğendiyse sahiplenmesi de haktır bence.
Ve adam kısa sözü kendi sözü gibi sunmuyor.
'Bir düşünür' diyor.
Bak-bak...
Benim de kanatlarım varmış meğer.
Bir anda kabardılar.
Bizim üniversiteleri bilirsiniz..
Öğrenci tez hazırlar, binbir emek...
Hoca ya da profesör o teze imzayı basıverir.
Elbet bu hırsızlıktır.
Benzer olaylarla ben de çokça karşılaştım maalesef.
Ama radyodaki çocuk öyle deģil
Dürüst.
Zaten ben de imzayla paylaşmıyorum ki, imza koysun.
Neyse...
Nasıl bir his kapladı içimi anlatamam.
Velhasıl...
Bu dünyada güzel şeyler de oluyor.
Ve güzel insanlar da bitmemiş belli ki.
Güneş, haydi yak artık beni.
Bu mesajı yolda kafamda yazdım, dönüş yolundaki bir mola noktasında paylaşıyorum.
Ve şimdi yola devam.
Sevgiyle...
28.12.2020
Yorumlar
Yorum Gönder