YALANINIZ GERÇEĞİNİZDİR ARTIK - YAZI

Elbette 'yalan' da hayatın içindedir.

Hayatın tam içinde...

Hayatın bir parçasıdır yani.

Tıpkı;

Güzel ve çirkin,

İyi ve kötü,

Doğru ve yanlış gibi...

Gerçek ve yalan...

Ama izaha muhtaç olan şudur ki;

Günümüzde herşey gibi yalan da boyut değiştirmiş, algıda, gerçeğe iyice yaklaşmıştır.

Bu, hiç bir ayırıma tabi tutmadan, pek çoğumuz çin böyledir maalesef.

Ve hemen sonrasında yalanımızın gerçek olduğunu kanıtlayabilmek için, hayatın, yani gerçekliğin içinden, politik-ideolojik-teorik ve hatta felsefi açıklamalar yapar, gün be gün bunu geliştiririz.

Yalanı söyleriz.

Büyük bir ciddiyetle yalanımıza dayanak oluşturabilecek kitapları bile tarayabilir, araştırmalar bile yapabiliriz.

Ve öyle bir an gelir ki, bırakınız yalanımıza inanan diğerlerini, kendi yalanımıza kendimiz de inanır ve her zaman, her yerde gerçeği savunur gibi fütursuzca ve inatla yalanımızı savunur, gerçek olduğunu iddia ederiz. 

Ve bu 'gerçeklik' için neler yapmayız neler?

Karşı tezlerin nesnel delillerini hiçe saymaktan, hurafeleri delil olarak sunmaya kadar bir dizi kendimizin bile inanmadığı saçmalığı dayanak olarak göstermeye kadar...

Kimbilir, belki de gerçekten samimiyizdir o noktada.

Çünkü algılarımızda gerçek ve yalan yer değiştirmiştir bile çoktan.

Çünkü artık o yalan, beyinlerimizi ve kalplerimizi kuşatmış, bizim gerçek-dışı gerçekliğimiz haline dönüşmüştür.

Ve bize, fanatikçe, sorgusuz-sualsiz inananların...

Beyinlerimizin kabuğunu sıyırıp, kıvrımlarını yer paspası ve zemin deterjanıyla temizlemeye çalışsak da, maalesef fayda etmeyecektir o saatten sonra.

Çünkü olay tamamen patolojiktir artık.

16.11.2019