SURVIVOR CEMAL CAN - YAZI
Şimdi bu yazıyı okuyan bazılarınız, "kardeşim senin başka işin yok mu?" diyeceklerdir.
Olmaz mı?Zamanı yetiştiremiyorum koşuşturmacaya.
Sabah çıktım, şimdi girdim eve.
Hep yorgunluk, hep koşuşturmaca.
Ve nerede olursa olsun, küçük bir ara bulduğum her an yazıyorum.
Kaldı ki ne yazacağıma siz karar verecek değilsiniz.
Konu şu: Cemal Can.
Bilirsiniz, bilirsiniz.
Survivör Cemal Can.
O çocuğa bayılıyorum.
Taa en başından beri.
Hislerimde yanılmamışım.
Çocukta ne kompleks var, ne ego...
Ne öne çıkartılmayı bekleyen vahşi, çoğu zaman sefil erkeksi dürtüler.
Öyle sade, öyle doğal, öyle içten...
Öyle samimi, öyle güvenilir.
Sözü söz, barışçıl, geçimli, kaprissiz, gösterişsiz.
Arkadaşlığı ciğer pare.
Kızlara davranışı da öyle.
Duyarlı, sevecen, hoşgörülü, merkametli, yardımsever, vicdanlı.
Erkek gibi değil, insan gibi insan.
Mentalitesi asla erkeksi değil, olması gerektiği gibi insansı.
Ve olması gerektiği gibi kadınsı hatta.
'Kimler ne der' gibi kaygılardan uzak.
Duygulu, duygularından korkmayan, açıklamaktan kaçmayan, ağlamasını da, gülmesini bildiği kadar bilen.
Dürüst.
Arkadaşlarının acısını ta kalbinin içinde hisseden.
Sorumluluk sahibi, güven veren, paylaşımcı, insanları kullanmayan.
Kendisiyle hesaplaşmasını bilen, bunalımlarına yenilmeyen, gerektiğinde hayli aktif, gerektiğinde mücadeleci.
İşte böyle olmalı.
Erkek dediğin böyle olmalı
Tam bir erkek prototipi benim gözümde.
Tanışmasak da benim can arkadaşımsın dostum.
Bize bu güzellikleri yaşattığın için minnettarım sana.
Helâl olsun helâl!

Yorumlar
Yorum Gönder