BEN ÖĞRETMEDİM Mİ SANA - KIZIM

ben öğretmedim mi sana

minik papatyam

çekirdek çitlemesini

daha yemesini bile beceremezken

balon şişirmesini sakızdan

patlatmasını

yüzüne yapıştırmadan

ben öğretmedim mi sana

densiz cambaz

omuzumda zıplarken

yolarak değil saçlarımı

ama

tutman gerektiğini

eşek kulaklarımdan

ben öğretmedim mi sana

sidikli

çok önemli değil miydi bazen

çişini tutman

biran önce boynumun

klozet olmadığını anlaman

ben öğretmedim mi sana

yavru solucan

kıçını sürüyerek değil

dizlerinle emeklersen yerlerde

kakalar altına yapışmazdı

böylece kıçın yanmazsa eğer

benim de kalbim yanmazdı

ben öğretmedim mi sana

asi utanmaz

çişin geldiğinde

çiş diyebilmenin ne kadar önemli olduğunu

bakma bahanesidir suratıma işemen

ki üşümesin diyeydi aslında

o kıpkırmızı minik popon

ıslakken

ha bu arada

ben öğretmedim mi sana

obur kedi

sütten lezzetli değildir

çişin tadı

o nedenle fırlardım yerimden

yakalardım çişli parmaklarını

yalamadan

ben öğretmedim mi sana

çalar saati uykularımın

herkesin ortasında

gaz çıkartırsan eğer

millet bomba patladı zanneder de kaçar

sonra kalırsın oyunlarında

tek başına

ben öğretmedim mi sana

sümüklü böcek

sümük dediğin yiyecek değildir insanlar için

parmağınla burnundan alacaksın

masanın altına yapıştıracaksın

ki kuruyunca onlar

minik böceklere mama olacaklar

ben öğretmedim mi sana

kalbimdeki siren

sana serbest olsa da çığlık atmak

kırıp dökmek

kriz geçirmek

babalara yasaktır

sövmek

ve dövmek

yasaktır babalara

ilelebet

ben öğretmedim mi sana

atsız süvari

sırtıma bindiğinde

göya atına

mahfuzlarınla göbeğimi tekmeleyeceksin

ve kırbacınla kıçımdan dehleyeceksin

ki kıçı yanan atın şahlansın

seni kahkahalarla buluştursun

ben öğretmedim mi sana

kapris çiçeği

almasan da geç geldiğimde beni yatağa

koparsan da yaygaraları

bilirdim isyanın yokluğumaydı

sarılamamandı babana uyurken

ama asla sevmediğimden değildi gecikmem

maman ve alt bezlerin için

gece de çalıştığımdandı

ben öğretmedim mi sana

meyveli puding

pamuk şeker yemekten

dondurma yalamaya

çikolatayı doldurunca ağzına

çok önemliydi

hijyen içindir ellerini de yalaman

bu arada

nasıl bir sevaptır

küçücük de olsa bir parça

babana da tattırman

çikolatadan

ben öğretmedim mi sana

üçkağıtçı muzur

yemeden annenin kremlerini

nasıl sürebilirsin yanaklarına

ve

annenden gizli

bana da sürerdin ya neyse

nasıl sürülür ruj

o minicik dudaklara

ya da

batırmadan yatağı

annenin kırmızı ojelerini

sürmek

o minicik tırnaklara

ben öğretmedim mi sana

yavru sincap

uçurtma uçurmayı

salıncakla göğe çıkmayı

yıldızları yakalamayı

kaydırakta kaymayı

tahtıravallide babanı havalarda tutmayı

korkudan ona

çığlıklar attırmayı

ama sallanırken salıncakta

ara sıra da olsa

ve kimseler yokken etrafta

salıncağı babana da bırakmanın

nasıl onu da çocuklaştırdığını

ben öğretmedim mi sana

kıçı kakalı

altını değiştirirken

kahkahalarla öf pöf çekerken

ben burnumu mandalla kapatırken

ben öğretmedim mi

ne değişirse değişsin hayatında

nereye götürürse götürsün hayat seni

baban asla elveda demeyecektir sana

ben öğretmedim mi sana

dilsiz dilbaz

daha konuşma dahi bilmezken

söylenenleri anlamazken

kalbinle konuşmayı

kalbinle görmeyi

kalbinle dinlemeyi

ve büyüdükçe bir tanem

kalbinle yazmayı

değilmi ki felsefe dergisine bile yazı yazdın sen

daha lise birdeyken

ben öğretmedim mi sana

kalbimdeki uçsuz mavi

zıplamasını

coşmasını

ip atlamasını

ve gölgen gibi arkandadır baban

her zaman

bir kaleci gibi

popon yere çarpmadan

uçar ve yakalardı seni

ben öğretmedim mi sana

şaşkın fare

aşırırken şekerleri şekerlikten

annene gözükmemendir önemli olan

hortumla ıslanırken bahçede

yine annenden gizli

sırılsıklam olsak da

çok ama çok önemlidir

sudan minik gökkuşağı yapman

ben öğretmedim mi sana

gururlu afacan

baban kaza nedeniyle kucağına alamazken seni aylarca

küsüp gitmen olmazdı

ki küsüp gidersen eğer

baban hiç ayağa kalkamazdı

ben öğretmedim mi sana

çağdaş cinderella

televizyonda çizgi film izlerken

belki

mısır yiyip gazoz içerken

babana da vermenin zaman zaman

ben öğretmedim mi sana

muhteşemi hayatımın

ışığı

nasıl bir etik davranıştır paylaşmak

ki bu seni de mutlu kılacak

ben öğretmedim mi sana

gönlümdeki okyanus

kumdan kale yapmasını

dalgalarla boğuşmasını

kollarımda yüzmesini

dalmasını

omuzumdan suya atlamanın

ne zevkli bir spor olduğunu

ve balıklarla bile dost olmanın

köpekleri sevmenin

kedilerle oynamanın

güzelliğini

huzurunu

mutluluğunu

ben öğretmedim mi sana

babasının koltuk keçisi

sehpaların üstünde

düşmeden dans etmesini

tepinmesini

duvarları tuval olarak kullanırken

o muhteşem sürrealist resimlerinde

Dali ile yarışmasını

ki baban da öyle yapardı

ama ne yazık ki

hiç kazanamazdı

ben öğretmedim mi sana

ruhumdaki gonca

kırdığın zaman en pahalı vazoyu

bilmelisin ki asla

gözyaşlarından daha değerli değildir vazolar

hayat mal ve mülkten azade

ama sadece

sen

ben

annen

sevdiklerin

bitkilet

hayvanlar

ve insanlar

ve ben öğretmedim mi sana

babasının vizyonu

ve piliç sosisi şimdilik

vazoyu

sakızı

çikolatayı

parayla alabilirsin ama

ancak kalbini verebilirsen

alabilirsin sevdayı

ah ben mi öğrettim sana bilmem

maratoncu velet

oyuncak diye tutturmadın hiç

şımarmadın

şımaramadın neden

böyle de olur muydu bilmem

hiçbir yaşında hiçbir şey istemeden

genetikti sanırım

çünkü ben de büyüdüm pek istemeden

gitar alması için tutturmam dışında anneme

gitarlarım sendedir şimdi

ama ben öğretmedim ki akorları

nasıl ve nerden öğrendin bilmem

umumda çalmazsın benim gibi

tekliğini çoğaltırsın müzikle

bu sana yeter

ki sanırım

benden almışsın bu yönünü

ah ben mi öğrettim sana

ters lâle

içini çekip çekip de sessizce

ve gizlice

odana çekilip de yatağında ağlamayı

yalnızlığı ben mi öğrettim sana yavrum

ah lânet ederim bazen öğretmenliğime

yaşın 17'lerdedir artık

hiç bir şey istemez mi bir genç kız babasından

ne kıyafet

ne koku

ne para

ne şu

ne bu

isteyesin diye çabalasam da

nafile

ihtiyacın yoktur hiçbir şeye

ben öğretmiş olamam

bunca mütevaziliği

bunca sadeliği

bunca gönül tokluğunu

sorunsuz ve her yıl takdirli öğrenciliğin

maalesef ben öğretmiş olamam sana

ben sorunlu ve çok tembel bir öğrenciydim çünkü

sanırım çalışkanlığın ve azmin

tıpkı annendir bebeğim

tıpkı Ayten

yüksek karekterini nerden almışsın bilmem

belki deden

belki annen

ola ki benim de katkım varsa eğer

ben de istemezdim hayattan zaten

mutluluk adına

başkaca bir şey

maddeten

yalnız bilmezdim bu kadar seveceğini

okul asmalarını

tıpkı bensin asi amazon

gerçi bir farkla

ben ailemden gizli yapardım

sense ilânen

ve alenen

ben mi öğrettim sana

ay parçam

el öpmemeyi

gerçi ben de babamdan öğrendim

itaatsizliği

koşullar nasıl olursa olsun

daima özgür bir insan olarak yaşamayı

galiba ben ve annen birlikte öğrettik sana

asla kendini

erkeklere seçtirmemen gerektiğini

ve fakat

mutluluğun ve özgürlüğün için

erkeğini kendin seçmeni

yalanı öğretemedik galiba bir de

biz söylerken boyuna

her gün

öğretemedik

çogu zaman algıdır gerçekler

olsa da

hayatın büyük gerçeği yalan

ben mi öğrettim sana

kızım

asla vazgeçmeyeceksin hayattan

annen istemeden bırakıp gitmişse bile seni

daha bu yaşta

her ne gelirse gelsin başına

evet evet

asıl annendir öğretmenin

hayata bağlılığı sana öğreten

ah ben onca şey öğretmedim mi sana

fakat annen öğretti

matematiği

biyolojiyi

fiziği

dürüstlüğü

yüksek karekteri

ve hayatı

ve galiba edebiyat benden

ama belki beraberce mi öğrettik bilmem

kızım

kurban olduğum

canım benim

her şeyim

hep sevmeyi

aşkla sevmeyi

her durumda

ısrarla

inatla

ve her zaman

(Resmine bakarken papatyamın 2021- ANLIK)