MASKE MACERALARIM – 19 – MİZAH - YAZI


(Ve gerçek Mısır tarihini merak edenlere.)
Ben bu işten çok sıkıldım.
Maskenin falan geleceği yok.
Başka işim yok mu ya benim?
Oturmuş ‘maske maceraları’ yazarım.
Ne bakıyorsunuz öyle?
Ayakta yazacak halim yok ya.
19 oldu insaf.
Ki ben bu maceraları yazmaya, sanırım maske sözü verildikten 10-12 gün sonra ve maalesef derin bir buhran anında başladım.
Nerden başlamışım?
Allah kahretsin!
1 ay olmuş yav.
Yaşanacak onca macera varken, maske maceralarıyla iştigal ederim.
Bana getirisi ne?
Para mı?
Maske mi?
'Komik adam' algısından başka...
Yerin dibine batsın.
Bundan sonra maske maceralarımı devam ettirebilir miyim bilmem ama, bir karar aldım.
Tarihi-toplumcu araştırmalar yapıp paylaşacağım.
Ve böylece gelecek nesillere anti-toplumcu değil toplumcu bir yazar olarak kendimi aktaracağım.
Hadi başlayalım bakalım.
İlk konum, seksüel güdüleri çok kuvvetli olan antik Mısır’ın son Helenistik kraliçesi sevgili dostum Kleopatra olacak.
Araştırmacı araştırıcılığım sayesinde cevaplarını bulmaya çalışacağım sorular ise şunlar:
- Kleopatra bir cinsel sapkın mıydı ki, kendisinden 8 yaş küçük öz
kardeşiyle evlendi?
-Aşk her şeye kadir miydi ki, Kleopatra eli kanlı, zalim Roma
diktatörü yakışıklı Jül Sezar ile sevgili olduktan sonra İskenderiye
kuşatmasına onunla birlikte gitti?
-O zamanlar hainlik müessesesi yok muydu ki, kimse onu hainlikle
suçlamadı?
-Tarihi kaynakları kaleme alanlar palavracı mıydı?
Aslında Kleopatra bir seks tanrıçası mıydı?
-Va Ptolemy Sezar Kimin çocuğuydu?
Soyadı neden Sezar’dı?
O zamanlar Soyadı Kanunu yok muydu?
Va Ptolemy, Sezar’ın mı çocuğuydu, yoksa onun-bunun çocuğu
mu?
DNA testi neden yapmamışlardı?
Meşru mu, gayrı meşru muydu nerden bilecektik?
Yoksa o zamanlar kimse bunu iplemiyor muydu?
İskenderi’ye Türk değil miydi ki, ‘piç’ diye bir kavram henüz icad
edilmemişti.
-Kleopatra ahlâk dışı ilişkileri nedeniyle toplum tarafından niçin
dışlanmadı?
Ya da recme tabi tutulmadı.
Tamam İslamiyet henüz yola çıkmamıştı ama, recm Ana tanrıçalar ve kadının erkek üzerinde egemen olduğu dönemler dışında, tarihin her döneminde kız çocuklarının ve kadınların başına belâ değil miydi?
O zaman İskenderiye’de Kilise yok muydu ki, aforaz edilmedi?
Kaldı ki Kleopatra’nın çocuğu bile yok muydu?
Yani zina suçu işlemiş olmuyor muydu?
Terbiyesiz.
-Sezar Allah'ın rahmetine kavuştuktan sonra, 7.Mısır Kraliçesi Kleopatra ile Marcus Antonius’in kırıştırmalarının, rutin seks hayatları nasıldı?
Yoksa Sezar varken Antonius'da vardı da, çaktırmadan Milano'da mı buluşurlardı?
Yalnız gelen gideni aratırmış.
-Antonius Sezar’ı aratmadı mı?
-Her ikisinin de seksüel fantezilerinin ve bunun o zamanki Roma ve Mısır toplumuna olan etkileri neydi?
-Gerçi o zamanlar sanırım televizyon ve magazin programları yoktu ama, Roma ve İskenderiye toplumu nasıl oluyordu da bu ilişkiyle yatıp kalkıyordu?
-Kleopatra niçin elinde kırbaçla geziyor ve deri elbiseler giyiyordu?
Sezar'ı, Antonius’u, kocasını ve diğerlerini ahırlarındaki aygırları gibi mi görüyordu?
-Jül Sezar Pelisuum geldiğinde niçin Kleopatra’yla barış imzaladı?
Aklında seksüel planlar mı vardı?
Yoksa başarı adına seksi C plânını mı devreye soktu?
Değil mi ki akabinde Kleopatra’nın sevgilisi oldu.
-Nasıl oldu da Kleopatra Sezar'la sevgili iken İskenderiye kuşatması sonrası hem kocası hem de kardeşi olan XI. Ptolemaios ile birlikte tahtına kavuştu Ve Ptolemy Sezar’ı doğurdu?
Bu ahlâken doğru muydu?
-Sezar MÖ 44 yılında suikaste uğradığında Antonius neden Kleopatra yı toplantıya çağırdı?
Yoksa Antonius da mı ona aşık olmuştu da, aşkının itirafı için yüce Sezar’ın gebermesini beklerdi?
Ayrıca toplantı masasının üzerinde niçin Uludağ gazozu vardı?
-Ve niçin Kleopatra Tanrıça İsis kıyafetleriyle toplantıya gitti?
Oysa mayokini ile gitmesi gerekmez miydi?
Amacı Antonius'un gözünü kamaştırmak idiyse kıyafetine özen göstermesi daha etkili olmaz mıydı?
Gerçi Antonius, kapalı giyinmiş olsa bile, Kleopatra’ya aşık oldu ya.
Demek ki Kleopatra’nın kıyafet kombinleri doğruydu.
-İkisi birlikte İskenderiye’de keyfine düşkün bir toplum yapısı oluşturmadılar mı?
Oh ne güzel.
-Ne oldu da bazı tarihçilere göre ahlaksız olarak addedildiler?
Sanki tarihçiler çok mu ahlâklıydılar?
-Kleopatra, MÖ 40 yılında Alexander Helios ve Kleopatra Selen isimli ikiz çocuklarını doğururken neden tam teşekküllü bir devlet hastahanesinde, doğal ya da sezeryan doğum yapmadı da, kuytuda, yalnız olarak ve çalı-çırpıyla gizli ve riskli bir doğum yöntemini seçti?
İskenderiye halkının kendisine 'vay orospu' diyeceğinden mi korkuyordu?
Bu çocukları kimden peydahlamıştı?
-MÖ 37 yılında ise Antonius, Octavius ile anlaşmalarının imkansız olduğunu düşünüp onu boşadığında 'boşol' kuralı var mıydı?.
Onun yerine 'yokol kadın' denilmiyor muydu?.
Sonra da koşturarak Doğu’ya, yani Kleopatra’ya dönmedi mi ahlâksız.
Ne kadınmış be.
Dünyanın bir ucundan diğerine...
-Antonius aşkına karşılık Kleopatra'dan neler istedi?
İstedi de Kleopatra vermedi mi?
Kleopatra aslında aşkı, maddi çıkarlarının bir aracı olarak görüyor ve Roma'lıları bunun için mi kullanıyordu?
Roma'lılar bu kadar ahmak olabilirler miydi?
Hemen belirtelim ki, amacımız tarihi masalsı aşkları toplumların gözünde bitirmek değildir.
Ancak bilinsin ki, araştırmacı araştırıcılık gerçekleri söylemekle yükümlüdür.
Ve beni kimse bu yoldan döndüremez.
Ne kurşunlar, ne toplar ne tüfekler...
-Peki ama Kleopatra da Antonius'a ‘seninle eşey çiftleşirim ama ben de Lübnan Mısır ve Suriye topraklarının büyük bir kısmını isterim' dedi mi, demedi mi?
Yoksa bu bir dedikodu muydu?
-Kutlamalarda oturdukları tahtlar altındandı da, neden elmas ve pırlanta değildi?
Kleopatra çok mu fakirdi ya da elmas ve pırlantaları, halkın dedikodularında da geçtiği gibi, jigolalarına mı yediriyordu?
- Antonius, çok mu vicdanlıydı ki, Ptolemy Sezar’ın Jül Sezar’ın oğlu olduğunu ilan etti ve gerçek varisi olduğunu savunarak Ptolemy’e o bölgenin batısındaki toprakları verdi?
Yoksa bu Kleopatra'ya yağcılık için mi yapılmıştı?
-Octavius, bu olaylardan haberdar idi ve Antonius’a karşı Vesta Bakireleri’nden öğrendiği bilgilerle vahşi bir komplo kurmadı mı?
O dönemde bakire varmıydı ki?
Kız çocuklarının hepsine daha çocukken el koyulmuyor muydu?
-Octavius, Roma halkına Antonius’un ülkenin zenginliklerini yabancı bir kadına devredeceğini ve öldüğünde Mısır’a bu kadın ile birlikte gömülmek istediğini duyurmadı mı?
Böylesi bir aşk taş devrinden bu yana görülmüş müydü?
-Böyle samimi bir itiraf, ne oldu da isyana yol açtı?
-Peki bu arada Kleopatra'nın kardeşleri diğer 6 kleopatra neden unutuldu?
Onlar çok mu mazbut bir hayat sürüyorlardı?
Ya da aktif ve topluma açık, aleni ve şeffaf bir seks hayatları yok muydu?
-Sezar’ın ölümünden sonra n’oldu da, Antonius, Kleopatra’ya aşık oldu?
Bu İskenderiye'li büyücülerin, Roma'yı ele geçirmek için yaptıkları bir büyü müydü?
-Evliyken Jül ile kurduğu evlilik dışı ilişki nedeniyle Roma Senatosu, Antonius’un bir sonraki yıl konsüllük hakkını, 'sözleşmeye tarih atmayı unutmuşsun' bahanesiyle fes etti de n’oldu?
Kleopatra’ya savaş açmak için bir bahane miydi bu?
Çünkü Kleopatra senota başkanının kendisiyle yatmak isteklerini, ‘çok göbeklisin hemşerim’ diyerek devamlı geri çevirmemiş miydi?
Kleopatra aslında senota başkanının hemşerisi değildi de, sevimli ve yakın görünmek için, masus mu böyle hitap ediyordu?
Yoksa bu bir bahusus muydu?
Boyuna tıkınıp tıkınıp kusmazsan diğer senato üyeleri gibi, hangi kadın girer bu bi tonluk gövdenin riskine?
Salak!
Neyse sorularımıza devam.
Octavisus’a mağlup olan Antonius ve Kleopatra neden Mısır’a kaçtılar?
O dönemler Mısır, özgür aşkların yaşandığı bir cennet miydi?
-Kleopatra mozolesinde neden inzivaya çekildi ve Antonius da son savaş için onun yanından ayrıldı?
- Antonius, Kleopatra’nın öldüğüne dair asparagas bir haber aldığında ve kendini onun mozolesine taşıtarak orada öldüğünde, mozolesine ‘Aşk adamıydı’ diye bir mezar yazısı yazılması gerekmez miydi?
Aşka vefa böyle olmaz mıydı?
-Antonius’un ardından Kleopatra, niçin 39 yaşında intihar etti ve çift, daha önce de belirttikleri gibi birlikte gömüldüler?
Yoksa bu aşk ahirette de mi devam edecekti?
Ulan ne aşklar be?
Şehvet dolu.
Aşk sen nelere kadirsin?
Resmen dünyayı duman etmişler.
Aşk dediğin dumanı çıkmalı değil mi.
Adiler.
Bu da aşkı küçümseyenlere kapak olur umarım.
Ve son soru:
-O zamanlar Dallas var mıydı?
Demek ki vardı.
Taa o zamanlara dayanırmış bizim Dallas dizisindeki girift seks ilişkilerinin kökleri meğerse.
'Kimin eli kimin cebinde' çok eski bir deyim, bilirsiniz.
Köroğlu'ndan da önce.
Seyyar terzi Abdülkerim tarafından cepli pantolonun icadıyla başladı.
Maalesef araştırmam fotoğrafsız olacak.
Çünkü hiçbir basın mensubunun bu ilişkileri fotoğtaflamasına izin verilmemiş o dönemlerde.
Biri, Kleopatra'nın yatak odasına saklanmış ve yaşananları fotoğraflamış da, makinasıyla birlikte Nil nehrinde timsahlara yem etmişler adamı.
Olsun...
Taahhülü geniş adamım ben.
Daha sonra sanırım Napolyon ve Josephine’yi ve daha da sonra Baltacı Mehmet Paşa ile Katerina’yı araştıracağım.
Tarihi gerçekler gizli kalmayacaklar.
Böylece çabalarımın da toplumsal bir karşılığı olacak.
Topluma katkı getirip, tarihsel deney aktarımında bulunacağım.
Şimdi geçebilirim soruların cevaplarına artık.
Kleopatra ve sevgilileri nasıl hijyen sağlıyorlardı?
Hadi Apis Öküzü tanrısının maskesini takabilirlerdi ama, o zamanlar prezervatif var mıydı ki?
Anca mumya yapmayı bilirlerdi ki, mumyalayarak da bu işler olur mu yahu?
Ne gizem?
Uzaylılar bir aparat mı vermişlerdi yoksa?
Erich Anton Paul von Däniken bu konuda ne yumurtladı acaba?
Ayrıca Kleopatranın kalça ölçüleri neydi?
O zamanlar 90-60-90 var mıydı?
Ve kadınları çok ilgilendirmese de, Sezar’ın da bütün erkeklerin olduğu gibi en büyük travması neydi?
Neydi onu böylesine güçlü ama travmatik iktidar sahibi yapan?
Neydi Jül Sezarın penis boyu?
Neydi?
NOT: Yav şöyle bir baktım da, bu hayat hikâyesi pornografik bir senaryo haline getirilemez mi?
Telif hakkımı isterim bak.
03.05.2020

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANDIRA'LI BİR ÇİNGEN - MUSTAFA KANDIRALI - YAZI

MİLİTARİZM, ASKERİ DARBELER, DEVRİMLER - YAZI - SİYASİ

MOMMY MOMMY - YAZI

DAHA 13 KERE İNTİHAR EDEBİLİRSİN - YAZI

> BABAYIM BEN - ŞİİR

BİR YALAN TAKTİK - İYİ POLİS - YAZI - POLİTİK

HAY BEN BÖYLE TOPLUMUN - KISA YAZI