KÜÇÜK ARKADAŞIM - 05.02.2020 - YAZI
Küçücük bir kız.
Yaşadığımız evin altında annesi bir çay ocağı açtı.
Tost, gözleme, şu-bu hayat gailesi işte.
Nisan erkenden okula gider sabahları.
Naz'da erkenden işe.
Ancak hafta sonları topluca kahvaltı edebiliyoruz anlayacağınız.
Bu arada hafta içi, kalkar kalkmaz iniyorum o çay ocağına.
Bekleyemiyorum çayın demlenmesini evde.
Orada en az beş çay içmeden kendime gelemiyorum.
Alşkanlık oldu sanıyorum ve çay da tanıtım amaçlı çok ucuz zaten.
Akşamüstleri de uğrar oldum o mütevazi mekâna.
Bir de arkadaşım var.
Biraz da onun için iniyorum galiba oraya.
Sanki beni bekler her gün.
Görür, koşarak gelir yanıma.
Ben oturduğum müddetçe karşımda oturur.
Annesini, babasını da dinlemez.
Pek çok ikazlarına rağmen kalkmaz.
Konuşur, anlatır, sorar.
Beni sever.
Ve bunu söyler defalarca.
'siz ne iyisiniz, ne kibarsınız.'
Kibarlığı da bilir yavrum.
Çıkartır defterlerini, kitaplarını başlarız ödevlerine.
Ben yapmam.
Sadece yol gösteririm.
Öyle zeki.
Ve sonra minnetle teşekkürlerini dile getirir.
Ve sevgisini defalarca.
Annesi, babası hayretler içinde.
'Kimsenin yanına gitmez o ' diyorlar.
'Bir tek sizin yanınıza geliyor ve sizi bekliyor hergün.'
Köpeklerden çok korkuyor.
Hayatında hiç bir köpeğe dokunmamış.
Ama çok seviyor ve okşamak istiyor.
Lâkin korkuyor.
Yaklaşamıyor bile.
Bugün çay ocağına bizim minik Köpük'le gittim.
'Bana güveniyor musun' dedim.
'Hem de çok' dedi.
'Hadi köpek korkunu yeneceğiz.'
Önce çok tedirgin oldu.
'Yapamam, dokunamam' dedi.
Ama giderek ve yavaşça yaklaştı.
Köpüğü kucağıma aldım ve tam yanına gittim onun.
'Hadi sev' dedim.
'Madem bana güveniyorsun, sana söz veriyorum ısırmayacak. Zaten köpekler kendilerine zarar vermeyen insanları ısırmazlar. Çocukları da sever ve korurlar.'
Ağır ağır yaklaştı, kolunu uzattı ve dokundu Köpüğün bembeyaz tüylerine.
Ve arkası geldi.
Biraz sonra korkusuzca sevmeye başladı.
'Teşekkür ederim. Siz benim derslerime yardımcı oldunuz, şimdi de köpek korkumu yenmemi sağladınız.'
Öyle sevgiyle ve minnetle bakar ki...
Ah anlatamam.
Soysuz hayat.
Her şey bu küçük kız kadar temiz ve masum olsa...
Küçük arkadaşıma yazıyı okuttum biraz önce. Görmeliydiniz. Onlarca kere teşekkür etti. Sarıldı defalarca. 'Ben de sizin için şiirler yazacağım' dedi. Ne mutluluk!
'Bana güveniyor musun' dedim.
'Hem de çok' dedi.
'Hadi köpek korkunu yeneceğiz.'
Önce çok tedirgin oldu.
'Yapamam, dokunamam' dedi.
Ama giderek ve yavaşça yaklaştı.
Köpüğü kucağıma aldım ve tam yanına gittim onun.
'Hadi sev' dedim.
'Madem bana güveniyorsun, sana söz veriyorum ısırmayacak. Zaten köpekler kendilerine zarar vermeyen insanları ısırmazlar. Çocukları da sever ve korurlar.'
Ağır ağır yaklaştı, kolunu uzattı ve dokundu Köpüğün bembeyaz tüylerine.
Ve arkası geldi.
Biraz sonra korkusuzca sevmeye başladı.
'Teşekkür ederim. Siz benim derslerime yardımcı oldunuz, şimdi de köpek korkumu yenmemi sağladınız.'
Öyle sevgiyle ve minnetle bakar ki...
Ah anlatamam.
Soysuz hayat.
Her şey bu küçük kız kadar temiz ve masum olsa...
Küçük arkadaşıma yazıyı okuttum biraz önce. Görmeliydiniz. Onlarca kere teşekkür etti. Sarıldı defalarca. 'Ben de sizin için şiirler yazacağım' dedi. Ne mutluluk!
Yorumlar
Yorum Gönder