ASLININ FOTOKOPİSİSİNİZ SADECE - YAZI

yazı gibi bir silahım var elimde

14'lükten etkili

İhanetleri, yalanları, iftiraları,

çirkeflikleri, çirkinlikleri, soysuzlukları,

hülâsa bütün saldırılarını insanoğlunun

savuşturabilmeme yarıyor

sizde bir silah edinin

ruhsatı kalbiniz veriyor

---------------------------------------------

Neden bugün yazmayı istedim, bilmem.

Sanırım aklıma geldi ve kendimi yemek yerine kelimeleri yemeği tercih ettim.

Bu bir hikâye.

Bir küçük hikâye.

Güncel değil.

Yıllar öncesine ait.

İşte atıyorum içimden.

Kapağını açıyorum, Pandora'nın kutusunun.

Kötülüğü serbest bırakıyorum.

Paylaşıyorum.

Adam çok iyi bir dostumdur. Taa çocukluktan gelen.Yokluklar yaşamıştır, varlıklar yaşamıştır. Ama her durumda yanında olabilmeyi başarmışımdır. Evimde kalmıştır ailece; paramı, işimi paylaşmışımdır vb. vb... O da, sağolsun 'en kötü dönemlerinde onu yalnız bırakmadığım için' minnet duygularını ifade etmektedir her daim.

Neyse...

'Menfaatsiz bir arkadaşlık' işte.

Günlerden bir gün Şişli'de bir cafede oturmuş muhabbet etmekteyiz.

Çoğu zaman erkek muhabbetlerinde olduğu gibi -gerçi genelde ben açmam bu konuları ama, açılınca da iştirâk etmekten keyif duyduğumu söylemeliyim doğrusu.- konu kadınlar, aşklar ve sekstir.

Muhterem tecrübelerini aktarmaktadır. Varlık yıllarında kimlerle-kimlerle yattığını, kimleri nasıl doyuma ulaştırdığını, yani ne mükemmel bir erkek olduğunu...

Eyvallah.

Bazen hayretle de olsa dinliyoruz işte.

Ancak lâfın bir yerinde şöyle bir cümle sarfedıyor:

"Ben 14 yaşındaki bir kıza bile saksofon çaldırdım."

Anında şoke olmuştum. Kelimeler geldiler geldiler de ağzıma, hapsoldular, çıkamadılar bir türlü.

Bir süre kımıldayamadım.

Çocuk tacizini böylesine utanmazca dile getirmek, sanırım utanmazlığın en büyüğüydü. Ulan namussuz hiç mi insani iraden yok senin? Manyakça arzularına gem vurabilecek kadar kontrolün yok mu? Kaldı ki bir de dillendirirsin pisliklerini. Pislik...

Bir an ne yapabileceğimi bilemiyorum. Bu herifi artık görmek istemediğim bir gerçek. Ani bir hareketle masadan kalkıyorum, hesabı ödeyip terkediyorum cafeyi.

Ulan namussuz, sen ki demokrat bir adamsın. Demokrasi, insan ve çocuk haklarına düşkünsün. Bre utanmaz.

Bir de Taliban'a, IŞID'E, şuna-buna, çocuk kullanan bütün ideolojilere verip veriştirirsiniz yirmidört saat.

Sizin ne farkınız var?

Allah sizi kahretsin.

Aslının fotokopisisiniz sadece.