Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KIRMIZI ELBİSELİ KADIN - ŞİİR

Resim
BU KADIN BENİM KAHRAMANIM KIRMIZI ELBİSELİ KADIN kalbim dilleniyor sen varsın diye kelimelerim şiir oluyor dans edişin tuzaklar altında direnişin aşklarım oluyor kalbime söz geçirmem imkânsız ey kadın imkânsız kelimeleri zaptetmem şair değilken şiirler yazıyorum ahkâm kesiyorum aşk üstüne sen varsın diye tanımıyorum seni hiç görmedim adını dahi bilmiyorum ama seviyorum karanlık gecedeki yıldızlar gibi dilleniyor kalbim şiirleşiyor duygularım sen varsın diye varsın diye ey ölümsüzü kalbimin ey ölümsüz simgesi direnişin ey ölümsüz meçhulü hayatın ey kırmızı elbiseli kadın

YİNE - YAZI

Yine bir kadın bıçaklanarak öldürüldü bugün, çocuklarının önünde. Kadınlar, hasta ruhlu erkeklerden uzak durmalarını öğretin kızlarınıza. Bunu öğretin. Sürekli kontrol eden, sürekli takip eden, kışkançlığını kontrol edemeyen, eşinin haklarını ve özgürlüğünü kısıtlayan, sürekli güven sorunu yaşayan, kadına karar alma iradesi bırakmayan, kadını erkeğin malı olarak gören erkek zihniyeti hastalıklıdır. İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇME!

MİLİTARİZM, ASKERİ DARBELER, DEVRİMLER - YAZI

Resim
Dostlar, Alttaki yazı 1991 Mayıs'ında kaleme alınmış ve o zamanki, Yalçın Küçük, Bilgesu Erenus ve ekibinin çıkarttığı Toplumsal Kurtuluş dergisinde, K. Osmanoğlu mahlasıyla yayınlanmıştır. Şöyle bir gözden geçirdim ve 27 Mayıs'ın 61. yılı vesilesiyle tekrar paylaşabileceğime karar verdim. Hem o yıllara vakıf olmayan genç arkadaşlarımız için de yararlı olacağını düşündüm. Benim babam 27 Mayıs İhtilâl Komitesi'ndeydi. O zaman Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanıydı ve ihtilâlin önemli ve önde gelen albaylarından birisiydi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı,Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde teslim almıştı. İhtilâlde sayıları 32 olan, sonrasında Alpaslan Türkeş grubunun (14'ler, iktidarın sivillere devredilmesine karşı çıkıyorlardı) tasviyesiyle birlikte sayıları 18'e düşen Millİ Birlik Komitesi'nin (MBK) bir üyesiydi. 27 Mayıs sonrasında Tabi senatör (ömür boyu senatör) olarak senatoya girdi. Çok geçmeden 'Ben ihtilalde tabi senatör olmak için yer almadım' d...

27 MAYIS - YAZI

27 Mayıs sistem değiştiren bir devrim ya da karşı devrim değildi. Ama bir ihtilâldi. Siyasal demokrasiyi sıçratan bir ihtilâl olarak addedilebilir. Ki Türk burjuva devriminin sonuncusu ve üst aşamasıdır. ABD menşeli kapitalizmi çağdaş normlarına sıçratmış, özgürlukçü gereklerini de hayata geçirmısti. Nato'ya ve kapitalist dünyaya olan bağlılığını gecikmeden dile getirmişti. Kansız ihtilâl olarak anılırken, Menderes'le birlikte 3 devlet adamının idamıyla kana bulandı. Ancak sanıldığı ve sürekli yanlış olarak aktarıldığı gibi diğer askeri darbelerle tıpatıp aynı şekilde cereyan etmedi. Hepsi ABD menşeli olmakla birlikte, 27 Mayıs direkt emperyelist bağlantılı olarak meydana gelmedi. Diğer tüm askeri darbelerden örgütlenişi ve sonuçları bakımından çok önemli bir farkı vardı ki, o da küçük rütbeli subaylar tarafından, Menderes Hükumeti'ni devirmek üzere ve fakat emir-komuta zincirine karşı plânlanmış olmasaydı. Evet, 27 Mayıs bir ihtilâldi Rıca-minnet ve 'taşkilâtta general...

SİYASET NASIL YAPILIR? - YAZI

Siyaset ne için yapılır? Hayatı daha güzel kılmak için değil mi? Peki hayatın zaten çok kıt olan güzellikleri yok edilerek siyaset yapılıyorsa n'olur?

BİRİSİ BANA AKIL VEREBİLİR Mİ ACABA? - YAZI

Birisi bana akıl ya da fikir verebilir mi acaba? 270 milyon aşı bağlantımız tamam. Bu toplumun tümünü 2 kez aşılamak için yetiyor da artıyor bile. Peki ama yerli aşı üretildiğinde kime yapılacak bu aşılar. Üretim yapılmayacak mı? Bir dahaki Civic salgınına mı saklanacak? Ya da Afrika ülkelerine falan satılıp, köşe mi olunacak? Bu üç bilinemezli denklemi çözemedim vallahi.

DEMOKRASİMİZİN ÖZETİ - YAZI

İşte demokrasimizin özeti... Soylu, Cumhurbaşkanına minnetlerini sunuyor: 'Emrinizdeydim... Emrinizdeyim... Emrinizde olacağım.' Alpaslan'ın torunları bunlar. Demokrasi algı ve anlayışları da o kadar olacak tabii.

GAZİOSMANPAŞA'YI GÖÇMENLER KURMIUŞ - YAZI

Soylu gazetecileri terletti sorularıyla. Yanlız gazeteciler değil miydi soruları soracak olan? Böyle moderatörlük düşman başına. Konuyu dağıtdıkça 'kes ve sadede çek' kardeşim konuğu. Hangi sorunun cevabı alındı Allanı seversen Soyllu'nun hayatını öğrendik 10 yaşından bu yana. Çok çekmiş çocuk. Vah vah! Yahu Gaziosmanpaşa'yı, göçmenlerle Karadeniz'lilerin kurduğunu bile öğrendik programda.

TERSİNDEN SÖYLESE DE, ANLAYACAKSIN - YAZI

Adam şunu söyledi: 'Ne göründüğün gibi ol.Ne olduğun gibi görün.' Ne desem? Haklı tabii. 'Ya göründüğü gibi olacak, ya da olduğu gibi görünecek' değil ya...

AMA NERDEEEE... YAZI

Bütün bu iddialar, öyle hakaret davalarıyla biter-gider mi sanırsınız. Japonya'da olsa ilgili bakan çoktan harakiri yapmıştı bile. Ama bizdeki 'asın beni' deyip, hukuken olmayacak şeylerle kurtarmaya çalışıyor zevahiri. Yapılacak olan şuydu dostum: Basardın istifayı. "Araştırın bu iddiaları" derdin. Ve aklanırsan eğer, aklanıncaya kadar sıradan bir vatandaş olarak otururdun evinde. Ama nerdeeeee....

AH HALKIM AH - YAZI

Sedat Peker'in ucundan-kıyısından değindiği gerçekleri, devrimciler bu ülkede onlarca yıldır söylüyorlar. Ah halkım ah! Mafya babası söyleyince nasıl da dinliyorsun.

ŞAŞMAM - YAZI

Mehmet Ağar'ın Adalet ve İçişleri Bakanlığı yaptığı bir ülkede yaşıyoruz. İçimiz-dışımız karanlık ilişkiler. Mafyatik ilişkileri de, vurdulu- kırdılı, silahlı işleri de, mafya dizilerini de, mafya babalarını da çok seviyoruz. İlkellik kanımızda dolaşıyor.. İster misiniz şimdi Peker'i alalım mafya babalığından, Cumhur'un babalığına taşıyalım. Bir 'reis' gitsin, bir reis gelsin. Şaşmam.

> AY IŞIĞI UYURKEN - ŞİİR

bu gece sabaha kadar ağlamak istiyorum sağnak sağnak ağlamak haykırarak yumruklarımı duvarlara vurarak lânetler okumak istiyorum bu gece lânetler gelmişine geçmişine topuna alayına şiirlerimi yeniden okumak istiyorum çığlık çığlık okumak yazmak istiyorum bu gece yazmak yarım kalmış tüm şiirleri tamamlamak ya da tamamladığımı sanmak bu gece ay ışığı uyurken Mayıs 2019

> BİR ŞARKI DUYARSIN BAZEN - ŞİİR

bir şarkı duyarsın bazen söyleyeni yoktur maddesi yoktur lâkin bilirsin hayatın melodisidir kulaklarındaki meltem

> UNUTAMADIĞIM - ŞİİR

Unutamadığım Canı can evimde açan çiçek O gözleri yıldız yıldız Kana bulanmış düşlerimin mavisi Hayır Anlatılası değil bu ılgım Can tılsımım   Unutamadığım O dudakları ay parçası berrak O diri bir kadın memesindeki alaz Ve kardaki ayak izlerin Yalınayak Hayır Anlatılası değil bu ılgım Kır çiçeğim   Unutamadığım O direnen tek kurşunu kızılca kıyametin O teller arasında geçitlenen kurumuş dal parçası Ve adsız yolcusu sevda labirentinin Hayır Anlatılası değil bu ılgım Kan çiçekleri vahşetin   Unutamadığım O sonsuz akışın kaynağındaki tükenmeyen pınar O gözbebeklerindeki umut köprüsü ölü çocuklarımın Ve toprağa düşmüş bir su damlacığındaki hasret Hayır Anlatılası değil bu ılgım Patlamış ilk tomurcuğu hayatın   Unutamadığım O en ürkünç karabasanı uykularımın Ve uyanışlarımın en ürkünç gerçekliği Vay ki vayy Vay ki vayy O en zifiri karanlığı gecenin Ve şafağa en yakın anı Hayır Anlatılası değil bu ılgım Noktası Yazılmış o zulüm sözcüğünün Unutamadığım Unutamadığım Unutamad...

> GİDEMEM - ŞİİR

gidesim gelir her gidişte gidemem bekleyenim var gelenim var

> NE ZAMAN SON BULACAK? - KISA SÖZ

Ne zaman son bulacak bu gidişler? Ben gittiğimde mi?

HAYAT TARİF VE TELÂFİ EDEMEYECEĞİMİZ GİDİŞLERLE DOLU - YAZI

Resim
Hayat tarif ve telâfi edemeyeceğimiz gidişlerle dolu. O gidişler ki kalbimizin bir parçasını da alıp götürüyor. Hayat bize eksik kalple yaşamayı da öğretiyor acımasızca. Şimdi de Naz'ım gitti. Kızım... Ay parçam koca bir kadın oldu artık. Cesur, özgür, ayakları yere basan, hayatını kendi inşa ve idame eden... Kendi evini oluşturdu ve baba evinden ayrıldı. 'Evlendi mi?' diye pek çok soruyu duyar gibiyim. Hayır. Çok değerli ve uzun süreli bir beraberliği olmasına rağmen, evlenme kararını henüz vermediler. Kağıtlarla değil, kalplerle yapılmalıdır gönül sözleşmeleri, öyle değil mi? Sözlerle imzalanmalıdır. O kararı da vereceklerdir elbet bir gün, kendileri uygun gördüklerinde. Birtanem... Çok üzgünüm. Çok... Ve fakat çok da gururluyum aynı zamanda. Tam 25 yıl geçirdik aynı evde. Acı, tatlı ama her daim sevgiyle. Dile kolay. Şimdi Nisan'ımla başbaşayız artık. Köpüğümüz de var tabii. Konuşmasa da havlayarak anlatabiliyor derdini. Hayatın akışıdır bu. Nisan da bir gün yolunu ...

BUCAK BUCAK KAÇARLARDI 12 EYLÜL ÖNCESİ - YAZI

Bu mafya babaları 12 Eylül öncesi öylesine sindirilmişlerdi ki, soldan-devrimcilerden bucak bucak kaçarlardı. 12 Eylül Mamak zindanlarında tesadüfen kısa bir müddet komşu koğuşlarda misafir olduk bazı mafya babalarıyla. Ama onlar gerçekten oranın gözde misafirleriydiler. Solculara yaranmak için kamyonla karpuz ve yüzlerce lahmacun getirtirler ve dağıttırırlardı koğuşlara. Sağcılar kaparlar... Solcular ise ellerinin tersiyle iterlerdi bu 'haram nimetler'i.

HANGİ ÇAĞDAYIZ? - KISA YAZI

'Ümmet onlardan liderlik bekliyormuş.' Yahu sahiden... Hangi çağda yaşıyor bu herifler? Osmanlı mı zannediyorlar kendilerini? Ya da hangi ülkede?

> GİDEMEM - KISA SÖZ

  Gidesim gelir hüzün zamanlarında Gidemem er ki

> HASTALIK DEĞİLDİ ÖLÜM NEDENİ - ŞİİR

ne enfarktüs ne kanser ne virüs hastalık değildi ölüm nedeni boğazında düğümlenen sözcükler yumruğunda hapsettiği hiddet kalbinde gizlediği güzel günler akışından uzakta hayatın tarihsel günahıydı biçarelik korku atalet çirkinlik memurdu sanki garibim ne salıverebildi çığlığını boğazından ne hiddetini yumruğundan bari özgür ölseydi köşeye kıstırılmış bir fare gibi gitti çaresizlkten adını soran olursa 'Cesur Yürek'ti dersiniz Kudret çocukken oysa ne güzeldi herşey çirkinliği bilmezdi o zaman çaresizliği bilmezdi saftı küçükken

ASLINDA BİR HİÇSİN - YAZI

Aslında bir hiçsin. Ama hangi takım olursa olsun... Takımın şampiyon olduğunda sen, kendin şampiyon oldun sanırsın. Boşaltırsın şarjörleri havaya büyük bir egoyla. Erkeksin ya... Kabarıverir erkekliğin. Tek olduğunda asla cesaret edemeyeceğin taşkınlıklar yapar, ona buna kafa tutar, sataşırsın. Sen her şeyi yapma hakkına erişmişsindir artık. Çünkü kalabalıksın. Sen şampiyonsun. Kendini Priapos sanırsın. Onun kadar güçlü, iktidarlı ve bereketli... Oysa bilmezsin ki Priapos bir tanrıdır. Sen ise bir kul. Hiçbir şey olmayan, zavallı bir kul...

BİR BULUŞMANIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 14 MAYIS - YAZI

Evet… 14 Mayıs bir siyasi hareketin kadrolarının yıllar sonra yeniden buluştukları ve 14 Mayıs adı altında bir platformda buluştukları gündür. 14 Mayıs Demokrat Parti’nin de kuruluş tarihi olmakla birlikte, bizlerin bununla uzak yakın ilişkimiz yoktur. Eski yoldaşların bu buluşması nedeniyle, 5 Temmuz 2005 tarihinde Siyasi Gazete’de yayınlanan bir yazımı, hem yeri geldiği için, hem de bloğumda arşivlenmesi bakımından klavyede yazıyorum ve sizlere aktarıyorum. Zaten bir şey değişmiş de değil. 14 Mayıs platformu halâ var mıdır yok mudur bilmem. Çünkü başlangıcında yer aldığım bu oluşumu, siyasi nedenlerle daha sonraları terk etmek durununda kalmıştım. Sanırım halihazırda mevcudiyetini devam ettirmiyor. Ama 14 Mayıs platformu üyesi olan bazı dostlarımın, benim face’deki arkadaşlıklarım içinde de yer aldıklarını biliyorum.. Dolayısıyla yazıya ilgi gösterebilecek birkaç kişinin bulunabileceğini de tahmin ediyorum. Yani en azından klavyede çektiğim eziyet boşa gitmeyecek. Sevgiyle… BİR ...