KUDRET KÖKSAL

  ÖLÜM SONRASI BUNALTILAR A Y T E N YAZMADAN BOZMA ŞİİRLER ŞİİRDEN BOZMA YAZMALAR KUDRET KÖKSAL (Hazır. Bir süre sonra vereceğim yayınevine. Karşılamaz ama, bir vefa borcudur benimkisi.)

Kimileri için batmak için doğar güneş. Kimileri için doğmak için batar. Her ikisi de hayatın realitesi.

o boşluk var ya o boşluk dönersin durursun da içinde fırlayıp çıkamazsın çıkarsan bile bir başka boşluk

İyi ki doğdun Ayten. İyi ki 2 güzel kızımın anneleri oldun. İyi ki benim eşim, yoldaşım oldun.

kimi izahsız gitti kimi nedensiz kimi sürüyerek gitti adımlarını kimi koşarak gitti hayatımdan kimi kıramadı zincirlerini kimi siyasiydi beraberlikten korktu kimi kimi sürüldü memleketten gönülden uzak olurmuşsun meğer gözden uzaksan kimi başedemedi hayatla kimi yoruldu koşturmaktan bahane mi yoktu gitmeye başka diyarlara gitti kimi dönemedi gurbetten hepsi insan hepsi kadın hepsi birbirinden müstesna ama müstesnalar da giderdi ah bir gitmeyen ölendi tam yirmiyedi yıl yanıbaşımda kahkahasıyla gözyaşıyla fedakârlığıyla vefasıyla o da öldü gitti hoşçakal bile diyemeden doğum günün kutlu olsun A y t e n 'ÖLÜM SONRASİ BUNALTILAR - AYTEN' kitabından.

                            Birileri mi konuşuyor yoksa yine? Dolar 12.50'ye dayanmış da... (Pardon. Ben yazarken 12.50'yi de geçmiş meğer.)

sevdim sevdim sevdim de hep sevmek hep yalnızlıktı hep bu kadar birileri vardı da hep hayatımda bu kadar birileri bile hep yoktu

  yazmak mı istiyorsun yalnız olacaksın kaç kişi olursa olsun çevrende kesmeden irtibatı beyninle kalbine hapsolacaksın ne lolitaları göreceksin ne banknot düşüneceksin unutacaksın faturaları atılan kazıkları belki yokluğunu belki açlığını fütursuz yalanlarını sevinçlerini de alacaksın yanına unutmayacaksın hesapsız acılarını hüznünü üzüntülerini aşklarını bırakma sakın seni sen yapan onlardır asıl gerçi olmasa da olur anlamsız ihtirasların bencilliğin ölümcül tutkuların sevmelerin olmalıdır muhakkak ve sevilmelerin gözyaşların gülüşlerin coşkuların heyecanların başarılarını boş ver başaramadıklarını anlatmalısın inançlarının da bir mahsuru yoktur bence saçmalamadıktan sonra ama delice arzuların önemlidir sapkın olmadıkça dikkat et politik görüşlerin mahvetmesin batırmasın hayata bakışın dibe vurdurmasın saçmalıklarını bilesin ki hayatın içindedir çoğu kez ve saçmalıkların da senindir çünkü geçmişin bugünün geleceğin de önemlidir elbet fakat unutma nihayetinde ölüm demektir gelecek...

Yine bastılar içimi nedensiz. Yeni kitaptan... ------------------------------ unutamadığım canı can evimde açan çiçek gözleri yıldız yıldız kana bulanmış düşlerimin mavisi ah anlatılası değil bu ılgım can tılsımım unutamadığım dudakları ay parçası berrak diri bir kız memesindeki alaz kardaki ayak izlerin yalınayak ah anlatılası değil bu ılgım kır çiçeğim unutamadığım o tek kurşunu kızılca kıyametin o teller arasında geçitlenen kurumuş dal parçası ve adsız yolcusu sevda labirentinin ah anlatılası değil bu ılgım kan çiçekleri vahşetin unutamadığım sonsuz akışın başucundaki tükenmeyen pınar gözlerindeki umut köprüsü ölü çocuklarımın toprağa düşmüş bir su damlacığındaki hasret ah anlatılası değil bu ılgım patlamış ilk tomurcuğu hayatın unutamadığım ürkünç karabasanı uykularımın uyanışlarımın ürkünç gerçekliği vay ki vayy vay ki vayy en zifiri karanlığı gecenin şafağa en yakın anı ah anlatılası değil bu ılgım noktası yazılmış o zulüm sözcüğünün unutamadığım unutamadığım unutamadığım canım ...

Kadına şiddetin sona erdirilmesini erkekten beklemek abestir. Kadın, kendisine yönelik erkek şiddetine, nefsi müdafaa kapsamında, aktif ve atak ve dahi örgütlü olarak karşılık vermedikçe bu iş çözülmez. Kadına yönelik şiddetin nihai çözümü, erkek mentalitesine ve egemenliğine dayalı toplumsal düzenin yıkılmasıdır. İTAAT ETMİYORSUNUZ... SUSMUYORSUNUZ... KORKMUYORSUNUZ...

İktidar öyle bir pastadır ki, tattın mı vazgeçemezsin.

üst üste mi geldi her şey zalimin zulmü tohumun ölümü paranın saltanatı tabunun ruhu gölgesi cehaletin kutsalın yalanları virüsleri kapitalizmin savaş çığırtkanlığı acılar tuğlası olmuşsa harap bedenlerimizin elbet nedensiz değildir mutsuzluklar nedensiz değildir umutsuzluklar hiçbir şey dolar etmiyorsa oyuncaklarım bile ellerim kalkmıyorsa şunu alıp koysam şuraya şunu yazıp şunu paylaşsam tembel hayvandan tembel ruhen bitkin belki miskin nedensiz değil üst üste mi bindi her şey bir pire gibi zıplamak çöplüğün ortasında küçülmek ve kaçmak amaçsızca gailesiz yaşamak belki belki razı olmak sadece canlı kalmaya nedensiz değil değil hayatı üzerimize yıktılar toz zerreleri gibi paramparça düşünceler darmadağınık duygular katlanılası değil sevgilim sevdayı toza boğdular lâkin elbet bizim de ışıldayacaktır gözlerimiz bir gün ölüm ışıltılarıyla 24.11.2021

Şu insan hakları, adalet, eşitlik kavramlarından bi haber, ayrımcı, ötekileştirici, merhametsiz, vicdansız, ırkçı Bolu'lu adam CHP'li mi? Şaşmadım.

Neden bu ısrar? 12 Eylül ve Eylülcülerin kararı ve uygulaması olan 24 Kasım'ı Öğretmenler günü olarak kabulün anlamı nedir? Öğretmenler günü 5 Ekim 'dir bütün dünyada. 24 Kasım ise, faşist cunta yönetiminin Öğretmenler Günüdür. Bu gün Atatürk'ün başöğretmen olduğu gün olarak anılabilir. Buna bir itirazım yok. Ama öğretmenler günü olarak anılmasına var. 24 Kasım'ı kabul etmek, bilerek-bilmeyerek 12 Eylül rejimini de kabul etmek değil midir dolaylı olarak. Ve ben, 12 Eylül zülmünü iliklerine kadar yaşamış bir insan olarak, öldürülen, sürülen, baskı ve işkencelere maruz bırakılan yüzbinlerce öğretmeni her zaman hatırlayarak bu günü öğretmenler Günü olarak reddediyorum reddedeceğim.

Canım sıkılıyor... 'Sık canını çıksın' derdi annem. Ödünç can sıkacağı olan var mı? Sıkıp canımı... Sonrasında iade eder çocuklar.

En mutlu zamanlarım, en mutsuz zamanlarımdı oysa. Tekrarı olmayacaktı, bilirdim.

oyuncaklarımdır kelimeler kimisi silahlarım zanneder kimisi barutum oysa değil toplarımdır maçlarımda sıkıdır şutlarım bazen out'a gitse de bazen taca çokça takarım ağlara plonjonum da iyidir hani hele hakem vermişse penaltıyı haltetmiş Metin Oktay yırtarım fileleri öyle bir sürerim ki kelimeleri sahada önüme geleni çalımlarım bir de gol gelirse ardından yemez de yanında yatarım bazen nedensiz patlar toplarım kalakalırım oyunun ortasında gerçi yedek kulübesinde onbinlercesi santroforu çok olsa da maalesef kalecisi azdır kelimelerimin patlayanın yerini pek tutmazlar ama sokarım birini oyuna takımım yoktur bireyseldir sporum seyircisiz oynarım sessiz küfürsüz tezahüratsız maç sayılarım çoktur hamdolsun santraya gitmişliğim yoktur hamdolsun bir oyun biter unuturum önümdeki maçlara bakarım kelimeleri antre eder yorarım parada pulda ün'de gözüm yoktur vallahi yoktur ben bir amatör sporcusuyum hayatın 23.11.2019

 

yine hazin bir şarkı radyoda yine yağmurla gelen sağnak hüzün yine dokunaklı bakışların gözlerimde yine koynuma damlıyor gözyaşların lânet olsun yine acıyla kıvranıyor kalbim yine 22.11.2019

 

DEĞERLİ AĞABEYİM Kudret Köksal Zindanda serisinin ikincisini kaleme aldı. 1.Kitap Zindan öykülerinden oluşurken 2. Kitapta Kudret abi Şiirlerini paylaşmış. Kapak Mizanpaj,tasarım her şey çok güzel.. Birinci kitabında kalame aldığı Tahliye öyküsü film olabilecek senaryo niteliğinde. SOKAĞIN SESİ GAZETESİ - HASAN BALCI  

  sebebi ne olursa olsun sebebi sensin arayışlarımın bir çiçeğin kokusunda aramak bazen sokağı dönünce bulacağını sanmak çocuklara sarılmak sımsıkı içlerindeymişsin gibi gölgesine uzanmak ağaçların çokça yaprakların arasında dolaşmak sokak lâmbasının altına bakmak geceleri aydınlıkta kaybolamazmışsın gibi mutluları sildim yanaklarımdan mutsuzları serbest bıraktım bulup da getirebilirlermiş gibi ah gözyaşlarım delice davranmak benimkisi sebebi ne olursa olsun sebebi sensin arayışlarımın 17 Kasım 2020

 

Ahmet'i öldürdüler çatal bıçak fırlattılar yüzüne Kürtlüğünü aşağıladılar sanatına sövdüler ırkçı zebiller ne yaparsanız yapın kalbimizin derinliğindedir şarkıları

hayatım yerinde sayıyor bedenim koşar adım gitse de

Biliniz ki, hayatımın en büyük acı çelişkisi, okumayı bilmeyen, sevmeyen ve dahi suç sayan bir toplumda yazmaya çalışmaktır.

Günü bitirdik. Değer verip gelen bütün canlara teşekkürler. Ve gelemeyenlere elbet. Ve tabii Noltalji Kitap Cafe'ye.  

 

Şekerler... Çok iyi bir gün geçirdik. Gelen, gelmese de değer veren ve bunu çok çeşitli yollarla hissettiren bütün canları kucaklıyorum. Ve tabii bizlere kapılarını açan, çayımızı eksik etmeyen DKDER (Dostluk ve Kültür Derneği) yönetici ve çalışanlarını... Sevgiyle...